Önce havaya, sonra suya ve nihayet toprağa cemre düştüğünde biliriz ki bahar geldi artık.
İçimizde sevinç, mutluluk ve umut dolar…. Baharın ve ardından yazın gelişini hayal ederiz.
Sevincimiz bundandır.
Kış zor geçmiştir, soğuk üşütmüştür, hayat şartları zorlaşmıştır…
Ve cemre tüm bunların artık geride kaldığını, baharın başladığını söylediği için bir müjde gibi gelir bize.
Bu yüzdendir ki “Toprağa cemre düştü” sözü içimizi ısıtır birden.
Çünkü cemre havaya düştüğünde havanın, suya düştüğünde suyun, toprağa düştüğünde toprağın sıcaklığını arttırır.
Hepsinin arasında 7 gün vardır…
Keşke diyorum insanın kalbine de cemre düşse.
Yılın belli bir ayında kalbe düşse, sıcaklığını arttırsa ve insan bahar gibi mutluluk yaysa etrafa.
En azından yılın belli aylarında insanlık acımasız, merhametsiz, vicdansız şeyler yapmaz böylece…
Bazı kalplere cemre düşse belki de savaşlar çıkmaz.
Kalpler ısınınca şehirler bombalanmaz, çocuklar, kadınlar ölmez belki de.
Milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından sürülmez savaşlar olmayınca.
Mülteci yürekler soğukta üşümez, titremez, korkmaz böylece.
Bazen diyorum, kalplere cemre düşse insanın içini ısıtsa, merhamet yeşerse orada, vicdan filizlense.