Ses dalgaları etrafa dairesel olarak eşit şekilde yayıldığı için gereği olmadığı halde, bazı imamlarımız cami mihrabında kendilerini mikrofona odaklama görünümü veriyorlar. Namaza başlama tekbirini (şftitah) almadan önce kendilerini mikrofona ayarladıktan sonra tekbirlerini alıyorlar.
Halbuki namaza odaklanmanın tam başlangıcı olan bu anlar, namazın gönül huzuru "huşu'" içinde kılınmasının yakalanacağı temas noktalarıdır. Namaza başlarken bu fırsatı kaçıran imamın, namazın başka bir noktasında yakalaması çok zordur.
Bu nedenle ahlak ve meviza kitaplarımızda "takva ehli" büyük imamların bu noktayı yakalayabilmek için "başlangıç tekbirini zaman zaman tekrarladıkları" anlatılır.
Bu önemli hususa işaret olarak; peygamber efendimiz bir gün mescidde namaz kılarken saçıyla-başıyla oynayan bir adam görür de, "Bu adamın kalbi huşu içinde olsaydı, azaları da huşu içinde olur bıkırdayıp durmazdı" (Suyuti, C.Sağir, 7429) buyurmuştur.
Bir defasında ise bizzat Efendimiz, beğenip parmağına taktığı bir yüzüğü ile hutbede cemaate hitap ederken gözüne takılan bu yüzüğü çıkarıp atar da cemaate, "sizinle benim arama giriyordu" diyerek açıklamada bulunmuştur (Nesai, 5304).
Hayat rehberimiz olan kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de, kurtuluşa erenler olduğu bildirilen örnek müslümanların davranışlarının anlatıldığı surenin hemen ilk ayetlerinde, "Onlar namazlarında huşu' içerisindedirler"
(Mü'minun, 2) buyurmuştur.
Burada zikredilen "huşu''", namazı farz, vâcib, sünnet ve âdâbına uyarak, Allah'ın huzurunda bulunuyor olmanın şuuruyla, tam bir saygı, korku, tevâzu ve teslimiyet içerisinde kılmaktır.
Bunlar gibi verilebilecek daha birçok örnekler gösteriyor ki, namaza başlarken "selim bir kalp ile" başlamak gerekiyor. Bunun için Fukahâmız. yemek hazırken veya abdestimiz sıkışık durumda iken namaza durmayı; namaz esnasında sağımızda ve solumuzda olanlarla ilgilenmeyi (iltifat) mekruh (yakışıksız) görmüşlerdir.
Camilerimizin akustik ses durumu ve mikrofon tesisatı, artık en güzel şekilde yapılıyor iken; bir de imamların böylesi LÜZUMSUZ gayretlerine ne gerek vardır ?
Mikrofon, güzel sesi daha da güzelleştirecek veya bed sesi daha da bozacak değildir.
Aslında cami görevlisinin cemaatine kendisini tanıtım ve takdim yeri, caminin dışı olmalıdır. Görevli cemaate kendisini öncelikle sesi ve sedasıyla değil; göreve sadakati ve samimiyeti ile takdim etmelidir.
24.04.2022
Kemal CENGİZ
Emekli Müftü