Mehmet Akif; İstiklâl Marşı gibi bir şaheseri yazmasına rağmen hayatı boyunca tevazu sahibi bir kimlik ve kişilikle yaşamış, yerli ve millî bir şairdir.
Şiirde hakiki hamlelerin sahibidir. Türk edebiyatı, Mehmet Akif’in şairlik yönüne ziyadesiyle aşinadır Anlayış ve anlatış tarzı kendine özgüdür, yenidir.
Mehmet Akif edebiyatın vatanı olduğuna inananlardan, yerli ve millî edebiyatı bütün samimiyetiyle en güzel bir şekilde savunanlardandır. Batı’dan istifadeyi ölçülür ve tedbirli kaydıyla sınırlamaktadır.
Akif nazımdaki tartışmasız üstünlüğünün sırlarını, teknik yönlerini nesirlerinde cömertçe sunmuştur. O, millî edebiyatı, millî edebiyatçılar kadrosu ile birlikte düşünmektedir. Batı’yı da, Doğu’yu da en titiz bir şekilde incelemiştir. Batı’yı da, Doğu’yu da kendini mesnetsiz ve merhametsiz şekilde tenkitle uğraşanlardan daha doğru bir şekilde bilmektedir.
Akif, Türk İstiklâl Savaşı’nı destanlaştıran savaşçı bir sanatkârdır; varlık ve kurtuluşunu milletin varlığı ve kurtuluşunda gören…

Çanakkale Savaşlarının tek başına bir milletin ruhunu ayakta tutacak mânasını, Akif’in Çanakkale şiirinden güzel ve etkili hiçbir şair yazamamıştır.
“Bülbül” şiiri, şairin Tacettin Dergâhı günlerinden bir hatıradır. En korkulu kara günlerimizin bir belgesi. Uykusuz şair gecelerinde gözyaşlarıyla hamuru yoğrulmuş, gönül ateşlerinde pişirilmiş mısralarıdır.
Akif, sevgisinde de, düşmanlığında da iyi niyetli, dürüst. İmanıyla, vicdanıyla halis bir Müslüman. İmrenilecek değer ölçülerine, prensiplere sahip. Edebiyat tarihinde hayatıyla sanatını en üst düzeyde bütünlemiş üç beş zirveden biridir.
Akif’in şiirleri yapmacıklardan, fazlalıklardan, faydasız sanat gösterilerinden, kendi deyimiyle tasannudan arınmış durumdadır. Sanatını da kendisi gibi İslam dinine ve necip milletimize adamış, ömrü boyunca İslam Peygamber’inin görüşlerine uygun bir şairliğe ulaşmaya çalışmıştır. Bütün bu taraflarıyla bugünün sanatçısı için en güzel, en kaliteli bir örnektir.
Allah rahmet eylesin.
Allah merhumu cennette Peygamber (s.a.v) Efendimize komşu eylesin.
Amin.
