Hak İş Konukevi ve Kongre Merkezinde yapılan toplantıya Türkiye Kadınlar Kültür ve Dayanışma Birliği ev sahipliği yaptı. Toplantıya Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfının da yer aldığı 40 civarında Sivil Toplum Kuruluşu toplantıya iştirak etti.
Ev sahibi olarak bir konuşma yapan Ayşe Serap Şahiner; Üç kişi bir araya gelerek Ailenin korunması adına başlattıkları bu çalışmanın, Sivil Toplum kuruluşlarına nasıl benimsetebiliriz diye çabalarken hamdolsun bugün Türkiye'nin her bölgesinde, hatta yurt dışında da kabul gördüğünü, ailenin ve çocukların tehlike altında olduğunu, bu konuda farkındalık oluşturmak istediklerini, çalışmalarında yıkıcı değil, birleştirici, yapıcı ve kucaklayıcı bir yol takip ettiklerini ve bu konuda başarılı olduklarını, ülkemizin hiçbir zaman bugün olduğu gibi ahlaki çöküntüye maruz kalmadığını, fuhuş ve zinanın medya patronları tarafından meşru hale getirilmeye çalışıldığını, aile ve çocuklarımızın bu saldırılardan korunması gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
Mücahit Akpınar konuşmasında; Kadına şiddetle başlayan tepkilerin, giderek toplumsal cinsiyet eşitliğine dönüştüğünü, bu durumun LGBT'liler aracılığı ile teşvik edildiğini, bu çalışmalara Türkiye'de ve dünyada büyük firmaların destek verdiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
Av. Zeynep Şen konuşmasında; toplumda yaygınlaşan fuhuş hareketi ile birlikte tanıtım ve reklamının yapılmasının önlenmesi konusunda yasa çıkarmasına vesile olduklarını, herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
Hakan Işık konuşmasında; başıboş köpek sorununun yaşanabilir şehir platformu için önemli olduğunu, sokaklarımızın emniyetli ve güvenli hale getirilmesine öncelik verilmesinin insani bir kural olduğunu bu konuda farkındalık oluşturulması için çaba sarfettiklerini ifade ederek sözlerini tamamladı.
Aynı zamanda vakfımızın Mütevelli Heyet Üyesi de olan Mehmet Çiçek konuşmasında; tehlike altında olan ailenin korunması için 10 yıl önce başlattıkları bu birlikteliğin Türkiye'nin her tarafına yayılmasından memnun olduğunu, Türkiye'nin ve dünyanın her alanda sürekli değişim gösterdiğini, bu değişim iyi yönetilmez ise toplumun büyük problemlerle karşı karşıya kalacağını ama bunun başarılabildiğine şahit olduğunu, birçok Sivil Toplum Kuruluşlarının Ailenin korunması noktasında birbirlerine destek verdiklerini aileye yapılan her türlü saldırının bizim medeniyetimize yapılmış bir saldırı olduğunu, yapılan bu saldırıların önce insanlığa sonrada medeniyetimizi yok etmeye yönelik olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.
Daha sonra Ailenin korunması adına farklı komisyonlar oluşturuldu. Bu komisyonların çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fikirler katılımcılarla paylaşıldı, teklifler alındı.
Güzel bir atmosfer içerisinde gerçekleştirilen ve çalışmalarını tamamlayan bu toplantı da yapılan tespitlerin takip ve uygulamasının yapılması temennisiyle toplantı sonlandırıldı.