Bazı hacılar ve umreciler, kutsal topraklara (Mekke-Medine) yaptıkları ziyaretlerini, hac ve umre esnasında ibadetin "menasik" denilen vecibe ve farizalarını yaparken telefon kameralarıyla görüntüleyerek telefonlarından sosyal medyada paylaşıyorlar.
Altına da "Mekke'den, Medine'den veya …..bulundukları yerden dostlara selam ve dua ile !.." yazıp ihramlı görüntüleri ve kutsal manzaralı belgeleri ile tescil ediyorlar. Sanki böylece, kutsal toprakları ziyaretlerini duymamış olanlara duyuruyor, inanmayacaklara kanıtlıyorlar. Hele bir de, normal hayatta dost yerine koyarak selamı bile çok gördükleri sözde dostlarını(!) kıskandırmak için sosyal medyadan "helalleşme" bahanesiyle "veda mesajları" paylaşıyorlar.
Dinimizde "ibadet", kul ile Allah arasında kalması gereken bir vazifedir. Bu vazifenin böyle "şeytan aracı" aletlerle tescillenerek tanıdıklara teşhir edilmesi bir çeşit RİYADIR! "Karıncanın ayak sesinden daha gizli olarak (Heysemi, M.Zevaid, 226/10) şirkin en küçüğü olan (Beyhaki, Ş.İman, 6412) ve yetmiş çeşidi bulunan (Senli, Tabakat, 352/6) böyle riyalardan sakınılması gerekir (İbni Battal, Ş.Buhari, 113/1). Bu görsellerin, sahibinin kendisine ait bir "görüntülü hatırası" olarak kendi arşivinde saklanması gerekir. Daha ince düşünülürse buna bile gerek yoktur.
Namaz kılarken sağa-sola bakmak, üstümüzdeki çöpeleri silmek, önümüzdeki çer-çöpü itmek gibi namaz dışı hareketlerde bulunmak en asgari ölçüsüyle mekruh; bunların "dikkat çekecek şekilde" aşırı olması durumunda, namazı bozacak derecede tahrimen (harama yakın olarak) yasaktır.
Hac ve umre de bir ibadet olduğuna göre; özellikle ibadet niteliği taşıyan bu gibi ziyaretleri görüntülemek için hacının ibadet içinde, ibadetin ciddiyetini kaçıracak şekilde böyle "kameracılık" işlerle meşgul olması, görünürde (zahiren) yapılan dini vazifeyi ifsad etmez (bozmaz) ise de; ibadetin "huzu ve huşuunu" (dini huzurunu) bozduğu için doğru değildir.
Kafile başkanı olarak hac ve umre görevim esnasında bu şekilde aşırı takıntılara kendilerini kaptıran; hatta KABE etrafında dolaşarak tavaf ederken bile naklen görüntülerle Türkiye'deki yakınlarıyla irtibatlaşan (görüşüp konuşan) birçok hacılarımızı veya umrecilerimizi uyardığım olmuştur.
Bilinmelidir ki "hac ve umre", turistik bir seyahat olmadığı gibi, "şov" merakı ile yapılan bir gösteri de değildir.
İbadette "riya / gösterişe" kaçan her hareketi, sağlıklı vücutta mikrop kapacak bir yara gibi düşünerek, bunlardan kaçınmamız gerekir. Vücutta açılan yara, nasıl vücudun direncini ve enerjisini düşürürse; ibadete karışan RİYA / gösteriş de, ibadetin ihlasını bozar ve sevabını düşürür.
Hacılarımıza ve umrecilerimiz makbul ve mebrur bir hac ve umre yapmaları dileklerimle !