Soyadı ve Kıyafet Değişikliği Kimlere Yaramıştır ?
MAKALE
Paylaş
18.12.2022 22:00
1 yorum
343 okunma
Kemal Cengiz

Osmanlı döneminde vatandaşların kimlikleri, bugünkü soyadı anlamında "LAKAP" olarak ecdadıyla (ailesi veya büyük dedeleri) ilişkilendiriliyordu. Bu sayede vatandaş, aslını ve neslini unutmuyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan "Devrim Kanunları" dizileri ile "Yeni Devlet Yeni Millet" anlayışında kılıktan-kıyafete, yazıdan- yaşayışa kadar yapılan

kapsamlı bir devrim ve değişim (inkılap) ile devletin ve milletin yeniden şekillendirilmesine girişilmiştir.

Bu çerçevede 1934'te çıkarılan "Soyadı Kanunu" ile, vatandaşlarımızın şeceresi değiştirilerek yeni bir kimlik uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulama ile "soyadı" (soyunun adı) denilerek herkese yeni bir kimlik elbisesi giydirilmiştir. Bu elbiseyi beğendirmek için de, "ağa, paşa, sultan…" gibi zadegan sınıfını kaldırıyoruz; herkese eşit, sevdiği ve beğendiği ünvanı hak tanıyoruz…" denilmiştir. Böylesi açıklamalar ile de  toplumun tepkisine karşı gazı alınmıştır. Sonunda vatandaşın geçmişi ve kökeni ile alakası olmayan, "Demir, kömür, Çamur…" gibi soyadı anlamında, soyu ile alakası olmayan bugünkü  "kimlikler" ortaya çıkmıştır.

Vatandaşlara bu komikliklerin nasıl "yakıştırılıp yapıştırıldığının" da ayrı ayrı hikayeleri vardır. Konumuz dağılacağı için oralara girmeyeceğim.

Neticede uygulamaya konulan yeni soyadı ile,  soyunu-sopunu milletten gizleyerek içimize sızan Ermeni, Rum, Yahudi, Sabetayist… gibi "ne idüğü" belirsiz "DÖNMELER",  sözde Türk tabiiyeti (uyrukluğu) kazanmışlardır. Bu sayede "Müslüman Türk" düşmanı hainlere, gerçek kimliklerini gizleyerek kamufle olmak suretiyle içimizde "serbestçe dolaşma"  fırsatı doğmuştur.

İslam fıkhına göre ise;  "örf olarak" belirlenen  müslüman geleneğinde giyimden kuşama kadar herkesin kıyafeti "inancına göre" şekillendiği için böyle bir kıyafet "sahteliği" yoktur. Herkes inandığı gibi giyinir; kıyafetinden inancı anlaşılır.

İslam toplumunda müslüman kadın için belirleyici bir şiar (simge) olan "başörtüsünün" teşriinde (şeriatın dini bir emiri olarak uygulanmasında) bu hususa, hayat rehberimiz olan Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah, Peygamber efendimize hitaben  şöyle işaret etmektedir:

"Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müslümanların hanımlarına söyle, (dışarı çıktıklarında) dış örtülerini alsınlar. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en uygun olanıdır" (Ahzab, 59) buyurmaktadır.

Müslüman kadının bir sembolü olan "başörtüsü"  ile ilgili ilahi gerçek böyle iken; müslüman topluma bir "MODA" merakı enjekte edilerek böyle bir oyun ile çağımızda, "istediği şekilde giyinme serbestliği" de, İslami kıyafeti tercih edenlere değil, "kılık kıyafet özgürlüğü" teranesi ile, GİYİNİK ÇIPLAKLARA yaramıştır.

Böyle planlı oyunlar ile kimlikten kıyafete asaleti bozulan müslümanların "kendilerine gelerek", gerçek kimlik ve kıyafetlerine kavuşmaları dileğimle !..

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 1 yorum yapıldı
SAĞ OL
Teşekkürler
Yorum Ekleyen: Ahmet YAHYA     22.12.2022 00:29:48
Kemal Cengiz
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

Kemal CENGİZ
Emekli Müftü

Memleketi olan Ankara/Çamlıdare Ahatlar köyünde 1951 yılında doğdu. İlköğrenimi yıllarında Hafızlık ve Medrese Usulü Arapça tahsili yaptı. 1974 yılında Ankara Merkez (Tevfik İleri) İmam-Hatip Okulu'nu bitirdi. Aynı yıl girdiği İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'nden 1978'de BİRİNCİLİKLE mezun oldu.

Dini Yüksek Tahsilini yaparken aynı zamanda İmam-Hatip olarak göreve başladı. Mezuniyetini takiben yurdun çeşitli il ve ilçelerinde Vaiz, İlçe Müftüsü ve İl Müftü Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Toplam 43 yıl görevden sora 2016 yılında "yaş haddinden" emekli oldu.

KELÂM-I KEMÂL adıyla özlü sözlerini içeren bir kitabı yayımlandı. Dini, milli, ahlaki ve sosyal konularda çeşitli gazete ve dergilerde çok sayıda çıkan yazılarına devam etmektedir. Bu yazılarından aldığı derece ve ödülleri ile TAKDİR belgeleri bulunmaktadır. 2007 yılında Diyanet İşleri Başkanlığınca Türkiye çapında açılan "Hutbe Yarışmasında" BİRİNCİLİK ödülü bulunmaktadır.

Dini Yüksek İhtisas Eğitimi (İstanbul-Haseki 4. Dönem) yanında Uzmanlık derecesinde Arapça, orta derecede İngilizce biraz Farsça, biraz da Almanca bilmektedir.

Evli, iki oğulu  ve beş torunu bulunmaktadır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya