--Başını okşadığınız bir yetim çocuğun kedi gibi size sokularak gösterdiği davranışıyla ağladığınız oldu mu?
--Bir yetimin yüzüne bakarken ne kadar acı hissettiniz?
--Bir yetimi kirli yüzünden iğrenmeden sevgi ile öpebildiniz mi?
--Bir yetimi rengi solmuş, kirden ve yıpranmışlıktan ne olduğu belli olmayan elbisesi ile kucaklamanın zevkini hiç tattınız mı?
--Kucağınıza aldığınız burnundan sümükleri akan yetimin sizi öpmesine hiç izin verdiniz mi?
--Altını kirletmiş, ancak kendini kucağına alacak, bir baba, bir anne, bir abi, bir abla arayan bakışların acısını yüreğinizde hiç hissettiniz mi?
--O yetimi iğrenmeden, elbisem kirlenir, demeden kucağınıza aldığınız mı?
--Yetim bakışlarının yüreğinizin tam orta yerine bir ok gibi saplanışını ve tedavi edilme şansı olmayan açtığı yaranın acısını hiç duydunuz mu?
-- Amcaların ve teyzelerin yüzlerine bakarken ki masumluklarını hiç gözlemlediniz mi?
--Annesi babası olan yaşıtları, evlerine giderken, büyüklerin yanlarından ayrılmayan, onların aralarında dolaşan yetimin bacaklarınıza dolanmasını hiç yaşadınız mı?
--Anne baba sıcaklığı arayan yetimin gözlerindeki sevgi açlığını hiç yakaladınız mı?
--Dolandığı hiç bırakmak istemediği sizin bacaklarınızın sıcaklığında ev sıcaklığı arayan yetimin gözlerindeki sevgi açlığını hiç yakaladınız mı?
--Arkadaşları ile iletişim kuramayan, sıcakta ve soğukta yapayalnız, umutsuz, çaresiz üstelik kendi başına gelenleri anlamadan oturan bir yetimin çaresizliği ile karşı karşıya kaldınız mı?
-- Kucağınıza aldığınız bir yetimin gülümsemesini ve sümüklü dudağıyla sizin yanağınızdan hiç bırakmamacasına öpüşünü hiç yaşadınız mı?
-- Başkalarının yemesi için kendisine verdiği yiyeceği size ikram etmesindeki sevincini ve mutluluğu, yanağınızı öpmesindeki sevgi ve coşkuyla hiç karşılaştınız mı?
-- Yavrum sıcakta dolanma, gel evimize, hasta olursun diyen bir anne sesi arayan bir yetimin sokak aralarında şaşkın şaşkın dolaşmalarını arkasından hiç izlediniz mi?
--Anne sıcaklığı duymak ve hissetmek için tanımadığı kadınların aralarına dalıp, bunlardan birisi benim annem olabilir mi diye onların yüzlerine bakan bir yetimin acısını hiç hissettiniz mi?
--Herkesin anne babası var, benimkiler nerede diye sorduğu soruya verecek cevabınız var mı?
-- Bu soruları daha da çoğaltmak pekâlâ mümkün. Ama fazla söze gerek yok.
--Yetime kucak açmak, onu kendi evlatlarımızın arasına almak, onlar için çalışanları arayıp bulmak ve destek olmak insanca ve Müslümanca bir görevdir.
--Bu görevi inananlar her zaman ve her daim, çok güzel yerine getirdiler ve günümüzde de getiriyorlar. Sen de ben de çalışmalarda görev alalım.
--Sizin, bizim, hepimizin cevabımız olmalı!
--Cevabımız için hissetmek, hissetmek için de çabalamak ve yola çıkmak gerekir.
--Bunlar hayal değil, yaşarken ve yazarken ağladığım, sizlerin de bir miktar ağlamanızı ve acıyı hissetmenizi istemek arzumdan yazdım. Yaşadığım gerçek bir hayat hikayesidir.
--Bizler biliyoruz ki kalp ağlamadan göz yaşarmaz. Ancak ağlamak yetmez.
--Yetime kucak açmak, onu kendi evlatlarımızın arasına almak, onlar için çalışanları arayıp bulmak ve destek olmak insanca ve Müslümanca bir görevdir.
--Geç kalanlardan olmamak dualarımla!
--Deneyin! Hayatın anlamı sizin için çok farklılaşacak.
"Kendi canları çekmesine rağmen yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire seve seve yedirirler." İnsan/8
"Öyleyse sakın yetimi ezme, onu küçümseyip üzme." Duha/9
KALBİNİN YUMUŞAMASINI VE İHTİYACININ GİDERİLMESİNİ SEVER MİSİN? YETİME MERHAMET ET, ONUN BAŞINI OKŞA, ONA YEDİĞİNDEN YEDİR. KALBİN YUMUŞAR VE İHİYACIN GÖRÜLÜR.
HZ. Muhammed (sav)
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com