Bu yıl da Covid salgını şartlarında kısıtlamasız Kurban Bayramı’nı idrak ediyoruz. Rabbimize sonsuz HAMD-Ü SENALAR ve ŞÜKÜRLER olsun.
Müşerref olduğumuz İslam’ın bize hediyesi olan bayramlar; mahzun gönüllerin sevinçle dolduğu, birlik, beraberlik, sevgi, saygı ve merhametin en güzel örneklerinin birlikte yaşandığı, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı, mutluluk ve sevinçlerin paylaşıldığı değer atfettiğimiz en önemli günlerimizdendir.
Allah’a; Halil İbrahim’ce teslimiyetin, İsmail’ce Rabbinin emrine boyun eğmenin manevi sembolü olan Kurban; Hz. Âdem’den Hz. Peygamber’e kadar bütün peygamberlerin ve ümmetlerin yerine getirdiği; takvaca Allah’a yakınlaştıran, Allah’ın rızasını ve dostluğunu kazandıran, O’na teslim olmayı ve her şeyini feda edebileceğinin sembolü olarak, bir iman ve ahlak şuuruyla, şükür içinde yerine getirilen bir ibadettir.
Kurban’ın ibadet boyutu kadar, Bayramla topluma yansıyan ahlak ve sosyal boyutu da önemlidir. Zira çok hızlı bir değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüzde, modernitenin ve küreselleşmenin getirdiği imkân ve buna bağlı olarak da yarattığı sorunlar sosyal, manevi ve ahlaki çözülmeyi de beraberinde getirmektedir. İşte Bayramlar bu sosyal erozyonu, hücrenin yenilenmesi gibi onaran değerlerimizdir.
Hac ibadetiyle farklı bir anlam ifade eden Kurban ve Bayram; bir yandan bizleri takvada Allah’a yakınlaştırırken, bir yandan da ülkemiz için yardımlaşma, dayanışma, birlik, kardeşlik ruhunu besleyen, geleceğe dair umutları yeşerten ferdi, toplumsal, kültürel ve manevi Ruh köklerimizi yeniden inşa eden uyanış ve diriliş zamanlarıdır.
Bu sevinç günlerimizde emperyalist küresel güçlerin siyasi, ekonomik, kültürel veya fiili işgali altında, ya da sömürgesi konumunda bulunan, bayramını bayram gibi yaşayamayan, masum çocukların, kadınların yürek yakan feryatları ile birliğini, diriliğini kaybetmiş, mazlum, mağdur, fakirlik ve yoksullukla perişan gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizi de unutmamak gerekir. Onların bu dramına bir nebze olsun merhem olabilmek için dualarımız ve kurbanlarımızla yardım elimizi uzatarak gönül köprüleri kurmalıyız.
Şunu biliyoruz ki, Bu Millet sadece gönül coğrafyamızın değil, insanlığın da ümididir. İnsanlığın aradığı barış, huzur, güven, adalet, merhamet gibi özlenen değerleri içinde barındıran İslâm medeniyetinin mensupları olarak tarihi sorumluluğumuzun farkındayız. Onun için Ülkemizin güvenli bir gelecek kurmasının şartı olarak “Medeniyet Tasavvuru İnşası” olduğu gerçeğini söylemeye ısrar ediyoruz. İşte o zaman bayramlar bayram gibi kutlanır, sevinçler, o zaman gözyaşı karışmadan yaşanır.
Bu duygu ve düşüncelerle İslâm Âleminin Mübarek Kurban Bayramlarını en içten duygularla tebrik eder, Kurban Bayramının ülkemize ve gönül coğrafyamıza güven ve huzur getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederiz.
Bayramınız Mübarek Olsun!
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Yönetim Kurulu adına
Hayrullah BAŞER
Başkan