Emperyalizm böyledir işte!
Adamı dipsiz kuyuya indirir de ipsiz bırakıverir!
Zavallı Zelensky…
Gaza getirip adamı da ülkesini de ayının önüne atıverdiler.
Ayının pençesinde, canhıraş çırpınışlarla imdat çığlıklarını gördükçe içim acıyor.
*
Bence bugün Ukrayna’nın en büyük eksiği liyakatli bir devlet adamından yoksun oluşudur.
Gördüğüm kadarıyla Devlet Başkanı Zelensky, zeki, yurtsever ve cesur bir kişilik…
Devleti yönetmek için zeki ve yurtsever olmak, maalesef hiç ama hiç yeterli değildir.
Hele de böylesi kriz zamanlarında...
Bunlara ilaveten bilgi, birikim ve bilhassa tecrübe sahibi olması gerek.
En önemlisi ve olmazsa olmazı...
Yüksek bir kavrayışa ve güçlü bir tarih hafızasına sahip olmalıdır.
Ve bir de sezgi gücü...
Bu niteliklerine haiz bir devlet adamıdır ki, ülkesinin, bölgesinin ve dünyanın şartlarını iyi ve doğru okuyarak dış politikasını ona göre çizer ve yürütür.
*
Mülkiye sıralarındayken bizim anfinin duvarında, “DIŞ POLİTİKA ÜLKEYE KADER BİÇMEKTİR .”diye yazardı.
Bu husus öylesine önemli önemlidir ki, tarih boyunca bu kurala uymayan yöneticiler ülkelerinin başını hep belaya sokmuşlardır.
Ne acı ki, geçmişte bizim de başımıza geldi.
İttihat Terakki yöneticileri dürüsttüler; vatanseverdiler.
Ne yazık ki tecrübesiz ve hayalperesttiler.
Ve ne acıdır ki, Almanların gazına geldiler.
Padişahın, Sadrazamın, Hükümet ve Meclis-i Mebusan’ın hiç bilgi ve haberi yokken koskoca bir imparatorluğu bir gecede Cihan Harbi’nin ateşine atıverdiler.
Atıverdiler de hem kendilerini, hem milletimizi perişan ettiler.
Tarihte bunun örnekleri o kadar çoktur ki…
İbret almak, ders çıkarmak lazım.
*
Amerikası, Rusyası, Çini, Almanı, Fransızı, İngilizi hiç farketmez…
Bunların topu “Küresel Vampirler”dir.
Aralarında zaman zaman “İt Dalaşı” yaptıklarına aldanmayın.
Bunlarınkisi “Metres Politikası”dır.
Kapı arkalarında aşna-fişne yaparlar, toplum karşısında küs ve kavgalı gözükürler.
Tarih boyunca gemilerini hep mazlumların kanı üzerinde yüzdürmüşlerdir.
Ağzınıza bir zeytin tanesi koyar, altınızdan bir teneke yağ isterler.
Kanlı oyunlarının bedelini hep zavallı milletlere ödetirler.
*
Rahmetli babam lafın yeri geldiğinde, “Başkasını erkekliğine güvenerek gerdeğe girilmez” derdi.
Ne kadar doğru!
Gördüğüm kadarıyla şu an Zelensky’nin durumu tam da bu…
Zavallı adam Amerikasına, Avrupasına öylesine güvenmiş ki...
Verdiler gazı, verdiler gazı…
Tek destekleri, Timsah gözyaşıyla saldırganı bol bol kınamak...
Tek somut yardım teklifi ise Almanya'dan....
İstenirse 5000 adet miğfer gönderebilirlermiş…
Gönül diyor ki,
“Al o miğferlerini de...!”
*
Bu Ukrayna olayından bizim çıkarmamız gereken çok ders var.
İç politikada ne kadar farklı düşünürsek düşünelim.
Vatanımızın, milletimizin ve devletimizin bekası söz konusu olduğunda iktidarıyla, muhalefetiyle, bütün kurum kuruluşlarımızla bir ve beraber olmamız lazım.
Çünkü, üzerinde yaşadığımız bu topraklar var ya...
Tarih boyunca zayıf ve güçsüz toplumları tarihin mezarlığına gömmüştür.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” dediği gibi ülkemizde ve bölgemizde barış ve sükûn içinde yaşamak istiyorsak…
Bunun tek ve yegâne çaresi; SAVAŞA HAZIR OLMAKTIR!
Ekonomide, bilimde, taknoloijide ve de en önemlisi…
Bilhassa Savunma Sanayisinde çağın önünde olmalıyız.
Eğer silahlar bizden daha hızlı akıllanıyorsa vay halimize…
Bu alanda da ÇILGIN TÜRK olduğumuzu dünya aleme göstermeliyiz.
Ve en akıllı silahları biz yapmalıyız.