Kasetlerin kardeşliği yeni bir yol haritasının resmini önümüze serdi.

İlk referans kaset ile genel başkanlık yolunu Kılıçdaroğlu'na açan birleşik ve yerleşik kurmay akıl bu kez aynı taktik üzerinden Cumhurbaşkanlığı koltuğunu "demokratik teamüllere uygun" aldatmacasıyla sahneye sürmüş oldu.

Evet ne oldu da bu aldatmacayı fark eden Meral Akşener belirlenen yol haritasında "uygundur"  cevabını vermiştir.

Yaşar Okuyan'ı CHP'den ihraç eden aklın Okuyan'ın dosyalarında "çok gizli" sırrının ağırlığını göstermesi ve bu gerçekliği reel politik silah olarak kullanmalarının etkisi miydi acaba?

Kılıçdaroğlu'nu "grup sözcüsü" olarak telakki eden birleşik kurmay aklın "tekerrür eden cürümler" ve "devletin bekasına dönük eylemlerin" deşifre edilmesi tehdidi üzerinden siyasi dizayn hamleleriyle "aklama" girişimi mi olduğunu yakın zamanda öğreneceğimiz kanaatindeyim.

Zira masadan çekilme gerekçesini "Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu" piyonu ile yumuşatmaya çalışması ve böyle deklare edilmesi Akşener üzerindeki pranganın sevimleştirme manipülasyonu olarak görülmelidir.

Türk siyasi hayatını referans kasetlerle dizayn eden eller bir sonraki hamlenin her ne kadar Kılıçdaroğlu'nun adaylığını gösterse de, gerçek hedefin İmamoğlu'na yol açma hamlesi olduğunu bir kere daha göstermiştir.

Meral Akşener'in elinde Kılıçdaroğlu'nu diskalifiye edecek başka referanslar var.

Akşener son sözünü söylemedi.

Meral Akşener Okuyan'a değil, okutulan metin üzerinden "şerh" düşerek evet demiştir diye düşünüyorum.

Bir diğer önemli husus ise 6'lı masa adayının özellikle Karamollaoğlu tarafından ilan edilmesinin tam bir Pensilvanya aklı olduğu kanaatindeyim.

Unutmadan...

Merak ettim. HDP'nin genel başkanı Cumhurbaşkanlığı sözcüsü olarak mı belirlendi?

Binnur Günay