*İzmir'den Bekir K. isimli okuyucu, '17 Nisan tarihli ve 'Bir Müslüman ülkesi emperyalist güçlerce yerle bir edilse, bazıları bayram yapacaklar' konulu yazınızı üzülerek okudum.. İran'ı bir Müslüman ülkesi saymanıza çok şaşırdım..' diyor..
-- Bekir Bey, asıl sizin değerlendirmenize ben şaşırdım.. Müslüman halkların ekseriyet halinde olduğu bütün ülkeler Müslüman ülkeleridir.. Onların her birisinin iç veya dış problemleri var veya bazı ülkeleri rahatsız ediyor diye, o ülkeleri ve halklarını Müslüman saymamak hakkı kimsede yoktur. Bunun ölçülerini, Kur'ân'ın ve Hz. Peygamber (S)'in bildirdiği kurallar belirler. Ayrıca, Müslüman olan kişi veya halkların-ülkelerin de yanlışları olabilir ve günahkâr sayılabilirler, ama, Müslüman değildir denilemez.
İran da, Türkiye gibi, 85 milyon nüfusuyla evet, yüzde 98'i Müslüman olan bir ülkedir.. Doğrudur ki, son 500 yıldır, Şah İsmail zamanından beri ; İslam'ın iç meselesi olan Şia yorumuna bağlanmıştır, ve büyük ekseriyeti namazında-niyazında, olan Müslüman bir halktır.. Ayrıca, 85 milyonun içinde 18-20 milyonu bulan Sünni Müslümanlar da vardır.
Hristiyanlarla Yahudiler 2 bin yıldır birbirlerini sıradan düşman değil, hattâ 'lânetli, mel'ûn' olarak bilirken, Müslüman dünyasına düşmanlık söz konusu olunca, hele de son 100 yıldır o eski düşmanlıklarını unuttular ve Filistin İslam coğrafyasını işgal etmekte bütün emperyal güç odakları tam bir işbirliği yaptılar.
O halde, biz de Amerika'nın, İsrail'in, Avrupa'nın el birliğiyle düşman oldukları Müslüman bir ülkeyi ve halkını savunmalıyız. Aramızda İslam üzerine olan yorum farklılığı , kendi iç meselemizdir ve onu halletmemiz gerekir.
*Ş.Azaklı isimli okuyucu, 'İran, ümmetin bir parçası değildir' demek haksızlık olur. Evet, bir parçasıdır ancaak.. İslam Ümmetinin bünyesi içinde rahatsızlık veren uygulamaları da görülmeli.. Bu aykırılıklardan kurtulmanın yollarını bulmamız gerekiyor..' diyor.