''Tatil'' Psikolojisi ve Sosyolojik Bir Değerlendirme
MAKALE
Paylaş
03.04.2025 10:34
6 yorum
1.143 okunma
İbrahim Gülsu

 

                                                            ‘’İşleyen demir pas tutmaz.’’

Diğer ülkeleri bilmem; ama ülkemiz amacına hizmet etmeyen tatiller memleketi.

Tatil yaptığımız özel günlerin anlamı, hedefi konusunda vatandaşta ve çocuklarımızda bilinç oluşturmak gerekirken, ‘’günün anlamı’’ tatil psikolojisinin içinde kaybolup gidiyor.

Söz gelimi, deprem bölgesinde 6 Şubat tatil oldu. 6 Şubat’ta deprem bilinci oluşturmak için okullarda, resmi- özel iş yerlerinde, fabrikalarda program yapılıp; çok ciddi bilimsel görseller, istatistikler, depremle ilgili sorgulamalar yapılması gerekirken; mezarlıkları, deprem mağdurlarını ziyaret adına koca bir gün uçtu.

Ziyaretlerde bulunmayan yüzde seksen insan, evde yattı veya pikniğe gitti. O kadar iş gücü,  günün anlam ve önemi zâyi oldu.

Yine 29 Ekim, 15 Temmuz, 30 Ağustos gibi günlerde; bağımsız, kalkınmış, güçlü ülke olma bilinci oluşturmam, okullarda ve resmi- özel iş yerlerinde ‘’ günün mana ve önemi ‘’ ni anlatmam, kavratmam gerekirken; biz okulları, iş yerlerini kapatıyoruz. Günün anlam ve önemi yerini tatile bırakıyor.

Evrensel mesaiye saygı duyarım; ama bu ülkenin daha çok üretmeye, çalışmaya ihtiyacı var.

Haftanın iki gününün resmi kurumlarda tatil olması oldukça anlamsız.

Devlet dairelerindeki eleman çokluğu, devletin bu noktada tembelhane olduğunun bir işaretidir.

‘’Devlet ne tüketiyor, ne üretiyor? Hayatın, üretimin içinde devletin uzmanları ne kadar verimli oluyor? Çalışan, maaşının değeri kadar üretim yapıyor mu?’’ ‘’Devlet malı, yetim malı.’’ mı? Soruları çok ciddi anlamda sorgulanmalı.

Bugün devlet kendisine yük. Devletin ürettiği ile tükettiği birbirini dengelemiyor.

DEVLET BESLEMESİ OLMAK

‘’Sosyal devlet’’ olma, devletin bir vasfıdır; ama sosyal devlet olayım, vatandaşıma sahip çıkayım, derken devlet imkânları özellikle siyasi kaygı ile çar çur ediliyor.

Sosyal devlet, sosyal belediyecilik, vatandaşı devlet beslemesi haline getirirse, emeksiz kazanç vatandaşı tembelleştirir ve vatandaş üretmediği için onurunu kaybeder. Sosyal psikoloji ilmi böyle der. Üretmek sağlıktır, mutluluktur, hayata bağlılıktır.

Vatandaş, zamanla, sosyal yardımlardan dolayı üretmeyen, her şeyi devletten bekleyen, miskin, ‘’sadaka’’ ile geçinen insan tipine dönüşür.

Yine, üniversitelerle birlikte bir buçuk milyonun üzerinde eğitim elemanı, çalışanı olan YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı’ nda iş günü sayısı 180. Diğer günlerde uzman eğitici, çalışan ne iş yapar? Geliştirici akademik yönümüzü bu günlerde ne kadar besliyoruz? Yoksa ‘’zaman akar, biz bakar’’ gibi miyiz? Veya devletin mesaisini çalarak ikinci bir iş mi yapıyoruz?

Ülkemin çok çalışmaya, üretmeye; her alanda bilgi, görgü, kültür, teknoloji kalitesini yükseltmeye ihtiyacı var. Ülkemin kalkınması adına, gerekiyorsa mesaimi artırırım. Ülkeye aidiyetim bunu gerektirir.

BAYRAMLAR RUHUNU KAYBETMESİN

Acilen, tatil günleri masaya yatırılmalı. Dini ve milli bayramların, özel günlerin;  evde, piknikte, deniz sahilinde değil; aktif olarak sosyal hayatın, eğitim kurumlarının ve iş hayatının içinde anlam kazanacağı bilinmeli. Bugünler tatil günü değildir.

Elimize ruhunu yitirmiş ‘’ bayram’’ oyuncakları vermişler bizi oyalıyorlar. Tarihi zaferleri önünüze değil, arkanıza alacaksınız. Yoksa tarih ve özel günler ninniye dönüşür.

Çıplak tatil, tüketimi körükler, üretme motivasyonunu düşürür, tembelleşme meylini artırır.

Devletin, yönetimin ‘’ baba’’ rolüyle, üstüne üstlük tatilleri birleştirmesini, uzatmasını bir vatandaş olarak yadırgıyorum. Sonra siyaset ve yönetim, kimin mesaisini kime bağışlıyor?

Özel sektörde de beklenti oluşuyor ve işveren zorlanıyor.

Söz gelimi dokuz günlük bayram tatili kesinlikle çocuğu okuldan soğutur.

Dünyanın hangi ülkesinde turizm canlansın diye tatiller uzatılıyor?

Elbette vatandaşım, çalışanlar tatil yapmalı. Hem de tatili tatil gibi yaşamalı. Tabii ekonomik gücü varsa…

Ayrıca tatil beldelerimden vatandaşımın değil de daha ekonomik şartlarda turistlerin faydalanmasını da yadırgıyorum. Bu konu ayrı bir yazıyı gerektirir.

‘’ Beyefendi, hanımefendi’’ yaptığımız; çalışmadan, yorulmadan; tatile, dinlenmeye alıştırdığımız bu asalak vatandaş tipi gelecekte bu devletin başına belâ olacaktır. Halbuki, benim kültürüm hareket üzerine bina edilmiştir.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Hülâsa dış baskısı çok olan bu ülkenin, hiçbir ülkeye muhtaç olmadan, bağımsız yaşaması için, teknoloji, bilgi üretmeye; özellikle eğitimin her alanında ihtisaslaşmaya, branşlaşmaya; tatile değil, çok çalışmaya ihtiyacı var.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 6 yorum yapıldı
Üretmemek
Biz ülke olarak sosyal devletçilik beya sosyal belediyecilik adına tembel,üretmeyen,menfaatçi bir güruh ürettik.
Yorum Ekleyen: Halil ÇAL     3.04.2025 16:17:04
Tatil
Başından sonuna kadar haklısınız.
Yorum Ekleyen: Ahmet Özcan     3.04.2025 15:26:36
tembellik
dünya tüm önemli buluşları tembel insanlar yapmıştır.çalışmak bir erdem değil maalesef zorunluluktur.kimse düşünmesin sadece çalışsın bu insan onuruna uygun değil kapitalist lere hizmet etmektir.kırk yıl çalışıp emekli olunca da yaşlılıkla hastalıklarla cebelleşmekte doğru değildir.tembellik çok ayrıcalıklı bir zamandır.ve insanı hırslarından arındırır.vazgeçmek en büyük başkaldırıdır.avrupada öakinalaşmış insan ruhunu kaybetmiştir .size katılmıyorum bu konuda.tembellik Erdem dir
Yorum Ekleyen: İbrahim Yaralı     3.04.2025 14:54:37
Tebrik takdir tskkr
İdari beşeri şahsi marazlarımıza neşter makalenizitakdir tebrik ediyor hatta günümüz lisanıyla alkışlıyorum bana meşhur Hutbe iŞamiye makalesini tahattur ettirdiniz Bz.Said nursi tşkkr.ederim selamlar...
Yorum Ekleyen: Ârif İ NCEER     3.04.2025 14:27:29
Köşk
Üretmeden tüketmek geleceğimizi karartıyor
Yorum Ekleyen: Mehmet     3.04.2025 14:06:30
Tatiller
Tatiller karşı çıkmamak gerekir. Tatiller amacından ve işlevinden uzaklaşmadan yapılmalıdır. Milli ve manevi değerlerimizi canlı tutmalı ve gelecek nesillere aktarmalıdır.
Yorum Ekleyen: Hüseyin sayın     3.04.2025 12:00:36

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya