Mekanik toplumlar için Sanayi Devrimi nasıl bir anlam taşıyorsa, bugün sanal toplumların devrimi de hiç şüphesiz yapay zekadır ve aynı anlamı taşıyordur. Geleceğimizi belirleyecek olan araçlar değil, onları nasıl kullandığımızdır. Dijital toplumun kuralları yeniden yazılırken bu kuralları belirleme iradesini en güçlü şekilde ortaya koymalıyız. Yeni olanla kadim olanı buluştururken ahlaki ve kültürel değerlerimizi referans almayız.

Tarih boyunca bütün toplumlar, teknolojik sıçramalarla şekillenmiş ve bunun neticesinde insan ilişkileri, üretim biçimleri ve günlük yaşam kökten değişime uğramıştır.
En büyük değişimlerden biri 18. yüzyılın sonlarında başlayan Sanayi Devrimi olmuştur. Sanayi Devrimi, benzer ve ortak birlikteliği temsil eden mekanik toplumların simgesi haline gelmiştir.
O dönemde buhar makineleri, demiryolları ve fabrikalar gibi birçok mekanik yenilikler, tarım temelli ekonomilerden endüstriyel yapılara geçişi hızlandırmış, insan gücünü makine gücüyle bütünleştirmiştir.
Bu devrim, mekanik toplumların ihtiyaçlarına yanıt vererek üretimi seri hale getirmiş ve küresel ticaret ağlarını daha da genişletmiştir.
Hiç şüphesiz bu dönüşümün temelinde insan vardır. Zira hiçbir teknolojik atılım, insan zekâsı ve emeği olmadan gerçekleşmez, gerçekleşemez.
Günümüzde ise adına dijital dönüşüm dediğimiz yeni bir değişim dalgası hızla yükseliyor. Bu süreçte toplumların mekanik yapıdan uzaklaştığını ve sanal bir nitelik kazandığını söyleyebiliriz.