Bir kişi Sokrates'e gelir ve arkadaşıyla ilgili bir olayı anlatmak istediğini söyler.
Sokrates der ki; " Bir şartla anlatabilirsiniz. Size üç süzgeç sorum olacak. Bunlardan birisine doğru cevap vermeniz hâlinde arkadaşımla ilgili bildiğiniz konuyu sizden dinlerim."
Zevat şartı kabûl eder. Sokrates soruları sormaya başlar.
1. Anlatacağınız olaya bizzat şahit oldunuz mu, yoksa birilerinden duyduğunuzu mu anlatacaksınız bana?
Adam; " Ben şahit olmadım, birilerinden duydum." Der.
Sokrates; "Birinci süzgeci geçemediniz. Zirâ, naklen gelen bilgide yanlışlık ihtimâli vardır. Ama üzülmeyin, ikinci soruma doğru cevap verirseniz sizi yine dinleyeceğim."
2. Anlatacağınız olay arkadaşımla benim aramı açar mı, beni arkadaşımdan soğutur mu, yoksa aramızı daha da yaklaştırır, beni ona ısındırır mı?
Adam; " Doğrusu aranızı açar, seni ondan soğutur." Der.
Sokrates; " O hâlde ikinci süzgeçide geçemediniz. Zira, beni arkadaşımdan soğutacak bir olayı duymak istemem. Lâkin mahzun olmayın dostum, bir sorum daha var. Buna doğru cevap verirseniz sizi yine dinlerim."
3. Anlatacağınız konu benim, ya da bir başkasının işine yarar mı?
Adam; " Sana da, başkasına da bir yararı olmaz." Der.
Bunun üzerine Sokrates; " O hâlde sizi dinlemem. Çünkü;
1.Olaya bizzat tanık olmadınız, duyumlarınızı anlatacaksınız.
2. Duyarsam dostumla aramız açılacak, ondan soğuyacağım.
3. Ayrıca anlatacağınız konunun bana ya da bir başkasına yararı dokunmayacak. O hâlde anlatmayınız. Kimseye yararı olmayacak bir konuyu dinlemeye zaman ayıramam." Der.
Sokrates'in, bu sözleri ve duruşu, hisse alınacak bu örnekliği esasen her müslümanda olması gerekir desek hata mı yapmış oluruz?
Unutmayalım ki, KUR'AN insandan her dâim, bilgili ve bilinçli yaşamasını vaz ediyor, istiyor ve bekliyor.
İnsanın ömrü, boş ve zararlı iş ve işlemlerle geçirilecek kadar uzun mu sâhi dostlar?
Abdulkadir TÜRK