Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı 6 Mayıs 2023 Cumartesi Günü geniş bir katılımla yapılan Mütevelli Toplantısında yeni Yönetim Kurulu seçilmiş olup, yeni Yönetim Kurulu üyeleri kendi aralarında toplanarak aşağıdaki şekilde görev ve sorumluluk alanlarını belirlemişlerdir.
Hayrullah BAŞER : Yönetim Kurulu Başkanı
Abidin MEMİLİ : Başkan Yardımcısı ve Genel Muhasip, Mali İşlerden sorumlu
Ömer KARA : Genel Sekreter, Yayın Faaliyetlerinden sorumlu
Adnan YILDIRIM : Teşkilatlanma ve Birimler arası Koordinasyondan sorumlu
Hayrettin YÜCEL : Meslek Grupları Koordinasyonu ve Stratejik Eylem Plan uygulamasından sorumlu,
Ekrem MEYDANLI : Projeler, İletişim ve Halkla İlişkilerden sorumlu
Raif AK : Sosyal Faaliyetler, STK İşbirliği ve Deprem Yardımları İcrasından sorumlu
Sevda Tepe ŞAHİN : Kadın Kolları Sorumlusu
Aydın ŞIK : Gençlik Kolları Sorumlusu
Yönetim Kurulu bu toplantıda aşağıda belirtilen öncelikli prensip kararını almıştır.
-
Yönetim Kurulu Üyeleri başkanlığında faaliyet gösterecek olan her birim, kendi sorumluluğunda bulunan komisyonların yönetimlerini oluşturacak ve faaliyet alanlarında çalışma plan ve programlarını hazırlayacaktır.
-
Yönetim Kuruluna bağlı olarak faaliyet gösterecek birimler Yönetim Kurulu Başkanının koordinesinde olmak üzere her türlü inisiyatiflerini kullanarak çalışacaklardır.
-
Mütevelli Toplantısında karar altına alınan Yüksek İstişare Kurulunun bir an önce işlevsel hale getirilmesi sağlanacaktır.
-
Mütevelli Heyetinin de onayı ile ihdas edilen Başkanlık Danışmanların ve görev alanları da aşağıda belirtildiği biçimde belirlenmiştir.
Başkanlık Danışmanları ve Faaliyet Alanları
Ali AY : Yayın Faaliyetleri
Mehmet ÖZTÜRK : Sekreterya Çalışmaları
Şazeli ÇÜGEN : Medeniyet Tasavvurunun Geliştirilmesi Çalışmaları
Hüseyin AYAZ : Proje, İletişim (Anahaber Gazetesi)
Osman ARSLAN : Eğitim Kültür Çalışmaları, ANSET ve AYİZİ Dergisi çalışmaları
Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hayrullah BAŞER Toplantıda; önemli gördüğü şu hususları vakıf müntesiplerinin de dikkatine sundu.
Fikri Hassasiyetlerimiz:
Sevgi Toplumu Ramazan buluşmaları adıyla başlattığımız çalışmaları Medeniyetimizin yeniden inşası projesine dönüştürerek kurumsal bir kimlik kazandırma gayretlerimiz devam etmektedir.
Bu gayretimizin nedeni;
-Milletimiz, bölgemiz, İslam âlemi ve insanlığın, küresel sömürü ağında; cehaletin, fakirliğin, kan ve gözyaşının, çaresizliğin ve aymazlığın batağına düşürülmüş olmasıdır.
-Dünyada olduğu gibi ülkemizde de; inanç, kültür ve ahlaki yozlaşma, yolsuzluk ve adaletsizlik sebebiyle toplumun eğitim ve öğretiminde önemli görevler ifa etmiş olan manevi kurumlarımız dahi maalesef toplumsal yapı itibarıyla sekülerleşme ve dünyevileşme ortamına girmişlerdir.
-Toplumumuz lüks ve israf sebebiyle tüketim toplumuna dönüşmüş, sosyal medya ve magazin kültürüne göre hayatını tanzim eder hale gelmiştir.
-Devleti Yöneten siyasi ve bürokratik kurumların da yukarıda açıklanan tespitler doğrultusunda duyarsızlığını ve yozlaşmasını görerek, rahmetli Erol Güngör’ün tabiriyle; bilim sanat erbabı ve sivil gayretlerle birlikte bu gidişe bir çözüm bulma, düşmanını örnek almadan: celladına aşık olmadan, maşukuna benzemeden bir çıkış yolu arama zarureti olduğu inancımızdan dolayıdır.
Değerli Vakıf Dostları,
Bu noktadan hareketle bugün geldiğimiz durum, çıkış yolu: dünü ve bugünü iyi okuyarak, yarını doğru projelendirme ve planlama ile medeniyetimizin inşasına yönelik bir çalışma ile çözümün mümkün olabileceği düşüncesindeyiz.
Medeniyet Tasavvuru Hedef ve İlkeleri
Vahiy ve Risaletin ışığında ehli kıbleyi tekfir etmeyen, Allah ve Resule itaati esas kabul eden (Panteist ve Paganist olmayan) TEVHİD EKSENİN’DE şefkat, merhamet ve iyiliği, herkese, her işte ve herkes için (dini, cinsi ve kavmi farklılığı görmeden), adaletin ve ahlaki değerlerin hâkim kılındığı, aklın (ehli rey anlayışı) kullanıldığı çoğulcu, özgürlükçü bir hayat anlayışıdır.
Hedef; dinamik düşünen, tahlil yapan, araştıran, sorgulayan, metodik eleştiri yapabilen, üreten teknolojiye dönüştüren bir ilmi bakış içinde barışın, kardeşliğin, gelişmenin (Maddi ve Manevi olarak) birliğin sağlanabileceği, evrensel, yerli ve milli, tarihi, kültürel değerlerle yoğrulmuş insan, toplum ve devlet hayatı olacaktır.
Bugüne kadar, teşkilat yapımızda başlatılan kurumsallaşma gayreti, kitap basım ve yayın faaliyeti, temel konularda hazırlanan raporlar ve değişik konularda üretilen projeler hep bu hedefe ulaşmak içindir.
İşte bu nedenle, medeniyetimizin yeniden inşası idealinin zarureti inancı içinde olan herkesle (bir gelenek mensubiyeti, manevi-sosyal grup farkı gözetmeksizin) birlikte kültürel materyallerin üretimini yaparak, müşterek kararlar alarak, hareket ve güç birliğini sağlayarak çalışabileceğimiz, yapabileceğimiz çok şeylerin var olduğunu düşünüyoruz.
Fikri ve eylem planında buna ihtiyacımız vardır. Kabiliyetli ferdi inisiyatifler yanında, istişareyle çalışan böyle bir kurumsal yapıya sahip olmamız kaçınılmazdır.
Vakıf çalışmalarımızda hassasiyetlerimiz de şunlardır;
Hiçbir siyasi veya ekonomik gücün arka bahçesi değiliz. Vakfı politize olmaktan korumamız gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda en büyük sorumluluk: Vakıfın Karar organlarında, Yönetim birimlerinde olanlar, Vakıf faaliyet birimlerinde görev alanlar ve Vakıf mensubiyeti ve sevgisini taşıyanlara düşmektedir.
Vakıf mensupları güncel politika ile ilgili değişik gruplarla çalışma içinde olabilirler. Destek verebilir. Başka birilerine de muhalif olabilirler.
Ancak, Vakıf adına oluşturulan sosyal medya gruplarında; politik kanaatlerini, görüşlerini paylaşmaları, tartışmaları birbirini rencide edecek, kardeşlik hukukunu zedeleyecek boyutlar kazanmasına meydan vermemelidirler. Konuyu, politik tutum ve görüşleri inanç boyutuna getirmek ve tartışma konusu yapmak ise en tehlikeli olanıdır.
Bize göre böyle bir paylaşım (kendisinin veya başka birisinden alıntı olarak) asla yapılmamalıdır. İlla yapacaklarsa Vakıf grupları dışında yapmalıdırlar. Böylece özgün vakıf çalışmalarımız, taraf haline getirilmemeli ve tartışma konusu yapılmamalıdır.
Politik veya başka konularda yorum farklılığımız elbette olacaktır. Ama illa da bunu bağırarak, çağırarak, kırarak ve dökerek yapmak gerekmez, bilakis müzakere zemininde suhulet içinde ve bilincinde yapılmalıdır.
Doğrusu üzülüyoruz, zorlanıyoruz.
Bu nedenle SEÇİM TERCİHLERİYLE ilgili hep şunu söyledik.
Siyasi Partiler ve şahıslar seçim programlarında hedeflerimiz açısından temel sorunlara çözüm üretemiyor ve cevap veremiyorlar.
Biz rey verdiğimizin tarafı olmak, vermediğimizin hasımı olmak durumunda olmamalıyız.
Bugün her şey ortada tartışılıyor, konuşuluyor. Adalet duygusunu zedelemeden hangisi bizce politik tercih ve yorumumuza uygunsa ona reyimizi verebiliriz. Buna da herkes saygı duymalı.
Seçim dönemine girdiğimizden beri bu konuda çok zorlandığımızı, sıkıntı çektiğimizi ifade etmek istiyorum. Seçim dönemi dışında da, Vakıf yöneticisi ve organlarında görev alan arkadaşlardan, vakıf gönüllülerinden ve ANADOLU’DAKİ tüm kardeşlerimizden de bu hassasiyeti bekliyoruz.
Aksi halde; ülkemiz, milletimiz, vatanımız, insanlık âlemi ve geleceğimiz için ortaya koyduğumuz MEDENİYETMİZİN YENİDEN İNŞASI İDEALİ’ne ve üretilen PROJELERE zarar verir ve akim kılarız.
Hiç birimizin buna meydan vermeyeceğine inanıyoruz.
Allah’tan hepimizin gayretini, samimiyetini arttırmasını dileriz.
Saygı, sevgi ve selamlarımızla Allah’a emanet olunuz.
Av. Hayrullah BAŞER
Yönetim Kurulu Başkanı