Sanatın mimarisi ve tarihin ruhu: Ahlat’ı ve Bitlis’i keşfetmek
MAKALE
Paylaş
24.09.2023 23:12
458 okunma
Yusuf Kaplan

Bitlis’te düzenlediğimiz MTO Fuat Sezgin ve Bilim Tarihi kampımızın Ahlat ve Bitlis gezisi izlenimlerini Nuri Gür kardeşimizin şiirsel kaleminden aktarıyorum. Güzel bir pazar yazısı.

ANADOLU’NUN KAPISI VE TAPUSU AHLAT’IN RUHU…

Sabahın taze ışıkları, ruhumuzu coşku ve merakla doldururken Ahlat’a doğru yolculuğumuza başladık… Bir rüya gerçek oluyordu… Her döneme ait bir hikâye anlatan bu eski topraklara Abdurrahman Gazi Türbesi’nin kapısından girdik. Bu türbe, geçmişin sırlı kapılarını aralamamıza yardımcı oldu.

Abdurrahman Gazi, tarihin tozlu sayfalarında kayıp gitmiş bir kahraman gibi dururken, bu topraklarda Hz. Ömer zamanında hayatın kaynağı olan İyaz bin Ganem komutasındaki el-Cezire’nin parlayan yıldızıydı. Bu toprakların hikâyesi, sanki tarihin derinliklerinden yükselen eski bir destanın notaları gibiydi. Muaz bin Cebel’in soyundan gelen bu kahraman, Arap ordularının Ahlat’ı fethi sırasında şehit olmuştu. İşte bu topraklar, sanki kahramanların ruhlarıyla işlenmiş bir tabloydu; her köşesi, tarihin nefes aldığı ve bize de nefes aldırdığı bir eser gibi duruyordu.

Emir Bayındır Camisi ve Kümbet’inin göz kamaştıran bir mimarisi vardı. İslâm’ın estetik anlayışı, burada zirveye ulaşıyordu. Hem minaresi, hem kümbeti, İslam’ın incelikleriyle işlenmiş bir dua gibi yükseliyordu.

“Harabe Şehir”e ayak bastığımda, bu adının tam anlamıyla haklılığını gördüm. Harabe Şehir, adeta bir zaman makinesiydi. İnsanı geçmişin derinliklerine çeken, tarihin görkemli resmini sunan bir yerdi. Mağara evlerinin derinliklerine indiğimizde, geçmişin sessiz sırlarını keşfetmeye başladık.

Yolculuğumuz boyunca yanımda olan Muharrem Kartancı Hocamız’ın oğlu Efe, sadece bir yol arkadaşı değil, aynı zamanda bu serüvenin büyülü haritasını çizen bir hayal gücü ile her anı özel kılan bir dosttu.

Birlikte geçirdiğimiz zaman, sadece haritaları çizmekle kalmayıp, dostluğumuzun da bir haritasını çıkarmamıza yardımcı oldu. Bu gezi yaşın ve deneyimin ne kadar önemli olduğunu değil, kalbin ve ruhun ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Mağaralardan şelaleye doğru inerken bir mescit ve çeşmeye denk geldik. Su, çeşmeden dudaklarımıza değdiğinde, sanki hayatın kendisi damarlarımıza doluyor gibiydi. O lezzet,

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya