Savaş, âidiyet ve beka: Toplumların vâroluş imtihânı
MAKALE
Paylaş
13.07.2025 23:20
359 okunma
Salih Şimşek

Savaş ve âidiyet artık ne devlet buyruklarıyla ne de eski büyük anlatılarla izah edilebilir. ''Yekpâre'' toplum yerini katmanlı, çoğu zaman çelişkili ve sorgulayıcı bir yapıya terk etmiş; müşterek hikâyenin ve dayanışmanın yeniden inşâsı, günümüz toplumunun başat mes'elesi hâline gelmiştir.

Savaş, âidiyet ve beka: Toplumların vâroluş imtihânı

Savaş, insan topluluklarının karşılaştığı en büyük imtihâlardan biri olagelmiştir. Lâkin bu imtihân, günümüzde artık yalnızca orduların değil, toplumun bütün kesimlerinin iştirâk ettiği bir hâdise mâhiyetine bürünmüştür. Roma'dan Çin'e, Osmanlı Türkiye'sinden İngiltere'ye kadar muhtelif coğrafyalarda, savaşın sebebi, toplumsal anlamı ve toplumda bulduğu mâkes her devirde farklılık göstermiştir. Evvel zamanda savaşlar ekserîyetle hânedanlar yâhut belirli zümreler arasında cereyân eder, sıradan insanlar için daha uzak bir tecrübe teşkîl ederdi. Zamanla, siyasî ve iktisadî yapıların değişimiyle beraber, savaş doğrudan halkın kaderini tayin eden bir mevki kazandı. Fransız Devrimi sırasında 1793 yılında tatbik edilen levée en masse, yani zorunlu askerlik, bu dönüşümün somut bir misâlidir.

Bu değişimin arka planında, savaşın toplumsal dinamiklerinin - yani dayanışma, teşkilât ve ideoloji gibi - nasıl evrildiği mes'elesi yatar. Modern savaş sosyolojisinin mühim simâsı Sinisa Malesevic'e göre, bir toplumun savaşma irâdesi üç ana sütûna yaslanır: 1. insanlar arasındaki dayanışma ilişkileri 2. devletin yâhut topluluğun örgütlenme kabiliyeti 3. ve nihâyet, savaşın haklı gösterilmesini sağlayan ideolojik çerçeve. Tarih boyunca bu üç unsur bir araya geldiğinde, toplumlar savaş durumunda etkili şekilde mobilize olabilmiştir.

Fransız İhtilâli'nden sonra ortaya çıkan "vatandaş ordusu" fikri, savaşın bir hânedan yâhut sınırlı zümre mes'elesi olmaktan çıkıp, doğrudan halkın ortak sorumluluğu hâline gelmesinin yolunu açmıştır. Napolyon'un orduları, Alman ve Rus seferberliği, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'ndaki kitlesel mobilizasyon, modern toplumlarda vatan için savaşmak düşüncesinin hem pratikte hem de zihnîyette derinleştiği tarihî dönüm noktalarıdır. Savaşın salt askerî zarûret değil, toplumsal bir görev olarak deruhte edilmesinde propaganda, marşlar, eğitim ve edebiyat mühim bir rol oynamıştır.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya