İnsan hayatında en önemli faaliyet okumaktır. İnsan okudukça, gelişmekte ve olgunlaşmaktadır. Okumayan insanın gelişmesi ve olgunlaşması mümkün değildir. İnsani gelişim ve olgunlaşma için okumak ve yazmak hayati derecede önemli olmasına rağmen, sekiz yüz milyondan fazla insan, bugün temel düzeyde okumayı ve yazmayı bilmemektedir. UNESCO, 17 Kasım 1965 tarihinde dünyada kitap okumayı ve yazmayı teşvik etmek için 8 Eylül’ü Dünya Okuma Günü olarak ilan etmiştir.
Bugün dünyada derin bir cehalet yaşanmaktadır. İnsanların önemli bölümü, kitapla, okumayla ve öğrenmeyle dost olmak yerine cehaletle yoldaş olmayı tercih etmektedirler. Dünyada kitap okuma oranının düşüklüğünden şikayet etmekteyiz. Dünyada küresel bir kitap okuma açığı bulunmaktadır. Kitap okumaya ve öğrenmeye, sadece çocukların değil, hepimizin ihtiyacı vardır. Çocuklara kitap sevdirme ifadesini bolca kullanan bizler, kitap okumayı çocuklarla sınırlama şeklinde bir yanılgı içinde bulunmaktayız. Yediden yetmişe hepimizin kitap okumaya ve öğrenmeye ihtiyacı vardır. Kitabı, okumayı ve öğrenmeyi, hayatımızın merkezi faaliyeti getirmek için yaşam tarzımızda radikal değişiklikler yapmak zorundayız.
Cehalet, insan olmayı engelleyen her türlü durumdur. Sahici anlamda insan olmak için ihtiyaç duyduğumuz gelişim ve olgunlaşmaya engel olan, donduran ve duraksatan her türlü inanç, gelenek, yapı, alışkanlık ve kurum cehalet olgusu içinde değerlendirilmelidir. Kişinin insan olma sürecini dondurduğu ve körelttiği için insanın en büyük düşmanı cehalettir. Toffler, 21.Yüzyıl cahillerinin, okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacağını söylemektedir .İnsanın kendisini cehaletin kuşatılmışlığından ve bataklığından özgürleştirmesi için ihtiyaç duyduğu en önemli şey, kitap ve okumaktır. İnsani gelişim için çalışmaktan, okumaktan, öğrenmekten ve kitaptan başka bir şeye ihtiyacımız yoktur.