---Bekaret sadece bedensel bir hassasiyet değildir ve sadece öyle algılanmamalıdır.
Bedensel bekaret elbette çok önemlidir. Bekaret bedensel kirliliği engeller.
Zina etmemek ve zinaya yakın durmamak için verilen talimatlar bedensel bekaretin korunmasında koruyucu kalkanlardır.
Şu hususa dikkat etmek gerekir. Bedensel bekaretin korunması sadece kadına özel bir tavsiye değildir. Tek taraflı bir emir olarak algılanmamalıdır.
Bekaret ve bedenin korunması, sadece kadına emredilmiş bir ilahi mesaj değildir.
Hem erkek hem kadın için sakınılması gerektiği bildirilen bir talimattır.
Bu emrin muhatabı kadınla birlikte erkektir.
Her ikisi de bu talimata uyarak bedensel bekaretlerini korumak zorundadır.
---Ancak, bedensel bekareti korumanın yanında ruhi ve zihni bekaretin de korunması gerekir.
Zihinsel ve ruhi bekaret asla göz ardı edilmemelidir.
Çünkü bedensel bekareti kirleten şey zihin bekaretinin kaybolmasıdır.
Zihni bekareti koruyan, zihni daima diri ve canlı tutan ise tevhid çizgisidir
Bu çizginin iyi muhafaza edilmesi gerekir.
Tevhid çizgisinde bulunmak ise ruhi bekaretin korunmasında vaz geçilemeyen dosdoğru yolda bulunmak demektir.
Bedensel kirlilik, zihin kirliliğinin yol açtığı bir felakettir.
Zihin bekareti korunup kirletilmemelidir ki, bedensel bekaret korunsun. Bedenler temiz kalsın.
Beden bekaretini korurken zihin bekaretini kaybetmek her türlü tehlikenin önünü açar.
Beden ve zihin bekaretini korumak her müminin en temel görevidir.
"Zinaya yaklaşmayın, gerçekten o, 'çirkin bir hayasızlık' ve kötü bir yoldur." İsra/32
Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur denilirken, zinanın insanın fıtratının kirletilmesine sebep olacağı vurgusu yapılmıştır.
---Bu hayasızlık insanın bedensel ve zihinsel kirlenmesinin yolunu açar. İnsan zihnini meşgul eden her türlü dünyevi kargaşa, haz ve hız zihin bekaretinin kaybolmasına sebep olur.
Zihni bekareti korumak için yaratıcının insan hayatını dizayn eden meşru alanlarında bulunmak, O’na teslimiyette problem yaşamamak, çizdiği ilahi projenin sınırlarını aşmamak bize seçerek verdiği Müslüman kimliğine uygun yaşamak gerekir.
---Müslüman zihnini elde etmek, Müslümanca zihin inşasına gayret etmek için Müslümanca düşünmek ve zihni Müslümanca beslemek temel unsurdur.
Zihinler Müslümanca inşa edilemediği sürece zihinler hep kirli olacaktır. Zihinler Müslümanca işlemeyince, ortaya konulan davranışlar da İslam’ın öngördüğü tarzda oluşmayacaktır. Çözüm üretmekten uzak, kargaşa, dünyevileşme, bencillik öne çıkarak ahiret bilinci kaybolmaktadır.
---Kirlenen zihnin bazı özelliklerine baktığımızda gördüklerimiz şunlardır. Kirli zihin cehennemi algılamaz. Ya cehennemi kabul etmez, ya da cehennem başkaları içindir, sen keyfine bak der.
Zihni kirli, kalbi ve algısı açık olmayan dehşeti asla kavrayamaz. Çözümü hep meşru alanların dışında arar.
---Böyle bir durumun önüne geçebilmek için, zihinleri kirletmemek gerekir. Bunu elde edebilmek için de zihni ve hayat tarzını her an arınmaya hazır halde tutmak gerekir. Arınmanın ve adam gibi olmanın başlangıcı kalbi arınmaya hazır hale getirmektir. Kalbin arınma yollarını sürekli açık tutmaktır. Arınmak, zihni her türlü kirlilikten temizleyip, piru pak olmaktır. Net bir pişmanlık ve acı duymak arınmanın ilk basamağıdır.
---Zihni kirlenmiş, hayatı yanlış çizgilerde ve yanlış yerlerde arayanlara Rabb’imiz bizlerin nasıl yaklaşmamızı istediğini göstermektedir. İnsan olduğumuz için kirlenebiliriz.
Zihni ve bedeni kirlenmiş olanları dışlamadan onların temizlenmesine destek vermek ilkemiz olmalıdır. Her insana değişme fırsatı verilmelidir. İnananlar olarak kirli ve suça bulaşmışlara karşı duruşumuz olmamalı, suça ve insanı kirleten yollara karşı net tavrımız olmalı.
---Alemlerin yaratıcısı Rabb’imiz suça bulaşmışları bile dışlamamış şefkat ve merhametle seslenmiş, onlara ey kullarım diye yaklaşarak arınmaya davet etmektedir.
“Deki ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir. Zümer/53
---Zihinleri kirli insan ve toplumlara baktığınız zaman Allah’la ilişkilerinin bozuk olduğunu görürüz. Sadece Allah ile değil toplumların birbirleri ile olan ilişkilerinin de bozuk olduğu sosyal bir gerçekliktir.
---Şunu da unutmamak gerekir ki, Peygamberler zihni kirlenen toplumları temizlemek için
gönderilmiştir. Zihni temiz tutmak için, her şeyin merkezine Allah’ı almak, Allah’ın hayata müdahalesini kabul edip boyun eğmek gerek.
---Emperyalist zihniyet dünyaya hakim olabilmek için öncelikle ulusların zihinlerini kendi iradelerine teslim etmekle işe başladılar. Devletlerin içinde zihinlerini elde ettikleri sosyal ve siyasal ekiplerle hakimiyet kurdular. Sonra da toplumların zihinlerini teslim aldılar. Kendileri gibi düşünen, kendileri gibi yaşayan, kendi isteklerini itirazsız yerine getiren toplumlar ve devletler var ettiler.
---İslam coğrafyasına baktığımız zaman, işittik ve itaat ettik diyen Müslümanları, sıkıntıya sokan en temel şeyin, zihin kayması ve zihin kirlenmesi olduğunu görmekteyiz.
Bugün İslam coğrafyasında iradesi yok edilmiş, gücünün farkında olmayan, kendine güveni kaybolmuş, Allah’ın kardeş ilan ettikleri ile sürekli problem yaşayan, hatta birbirlerine düşman olan devletler ve topluluklar görmekteyiz.
Bu durum yeryüzünde, sömürüyü, geri kalmışlığı, yoksulluğu ve kendilerinin hiç olduğunu emperyalistler olmadan bir şeyler yapamayacakları düşüncesine sahip insan tipinin oluşmasını sağlamıştır.
---Küresel güçler tüm dünyada önce zihinleri işgal ettiler. Sonra toprakları!
Küresel güçlere karşı direnmeyi yakalamış bir İslam dünyasının yeniden etkin bir güç haline gelmesi, emperyalist küresel güçler tarafından manüple edilmemiş bir zihin ile sağlanır.
İslam coğrafyasının öncelikle zihni aydınlığını yakalaması gerekir. Bunu da zihni aydınlanmış kişi ve toplumlar sağlayacaktır.
---Zihinleri elde etmek ve kirlendirmek bilişim çağı dediğimiz son zamanlarda daha da kolaylaşmıştır. Pek çok kimse, hakkında bilgi sahibi olmadıkları yazı, kanaat ve duyumları çok rahat kullanmaktadırlar.
Özellikle sosyal medyada zihin yönlendirmeye, maniplasyona, hedef şaşırtmaya yönelik paylaşımların dolaştığını herkes gibi ben de izliyorum.
---Kızgınlığa, tarafgirliğe, ihtirasa, düşmanlığa, yandaşlığa, gözü kör eden sevgiye olan meyil zihinleri kirlendiriyor. İnsanlar masa başında oturdukları yerde kötülüğe ve günaha bulaşıyor. Hatta emperyalist güçlerin devreye soktukları paylaşımlarla onların ekmeğine yağ sürüyorlar. Sosyal medyada daha hassas, daha duyarlı olunması gerekir. Bu konuda yazıma aldığım şu ayet umarım etkisini gösterir.
"Hakkında bilgin olamayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp bunların hepsi ondan sorumludur. İsra/36
---Herkesi kendiyle hesaplaşmaya çağırmak zihni temizlemenin temel ve ilk adımıdır. Şunu unutmamak gerekir ki, herkesin kirli alanları vardır. Herkes kendi kirli alanlarını en iyi bilendir. Onun için herkes kendi hayatını hijyene tabi tutmalıdır.
---RABB'imizin gücünü hesaba katmada, O'na teslim olmada çektiğimiz sıkıntıların kaynağı olan zihinsel kirlenmemizi hep birlikte hijyene tabi tutalım. Zihinsel hijyenimizi ihmal etmeyelim.
---İnsan ( Hz. Adem ve eşi) ilk imtihanında kural dışı davrandı, suç işledi, kirlendi.
Dünyadaki kirlenmenin ilki ise, dünyevi hırslarına mağlup olan Kabil ile başlamıştır.
Kirli zihnin arınıp dönüşümü ise kararlılıkla devam ettirilecek bir süreç ister ve zaman alır.
Bu süreçte insan hep diri ve dirençli olmak zorundadır. Suçtan kurtulmak için temizlenmeye karar vermesi gerekir.
Hz. Adem ve eşi de öyle yaptı. Suç işlediler. Kirlendiler. Pişman oldular.
Temizlenmek için RABB'lerine yöneldiler.
Bağışlanma istediler. Bağışlandılar.
Bizler de öyle yapalım.
Bedensel ve zihinsel bekaretimizi korumak için hassasiyet gösterebilmek dualarımla!
Vahap Yaman
vahap3442@gmail.com