Türkiye günlerdir sahte diploma meselesiyle çalkalanıyor. Belge sahteciliğine Osmanlı döneminde de rastlanır, ancak sahte belge hazırlayanlar hapisten kürek çekmeye, el kesmeden idama kadar ağır cezalara çarptırılırlardı
Osmanlı döneminde memurlar çok itibarlıydılar ve iyi de gelirleri vardı. Memurların bir kısmına timar (bir bölgeden devletin toplayacağı verginin bir devlet görevlisine tahsisi) verilirken, bir kısmına ise maaş verilirdi. Ancak memurların çoğu devletten maaş veya timar almazlardı. Bürokrat ve memurların asıl gelirleri, çalıştıkları devlet dairelerinde yaptıkları işler karşılığında iş sahiplerinden aldıkları harçlar idi.
Bürolarda yapılan işlerden alınacak miktarlar devlet tarafından kanunla belirlenmişti. Bürokratlara ve kıdemli memurlara bahsettiğimiz gelirlerin dışında elbise, et, ekmek, buz, odun, atları için ot, arpa vs. gibi birçok ihtiyaç maddesi de devlet tarafından verilirdi.

Osmanlı memurları çalışırken.
FETVANIN DA SAHTESİNİ YAZDILAR
Önemli miktarda gelirleri olmasına rağmen memurların zaman zaman fazla para kazanmak için çeşitli suistimallere karıştıkları ve devlet dairelerinde işi olan kimselerin işlerini geciktirdikleri (bugün git yarın gel) görülmektedir. İstanbul'daki devlet dairelerinde işi olanlar, yol yordam bilmeyen cahil insanlar ise günlerce çile çekmelerine rağmen işlerini halledememekteydiler.
Belge sahteciliği, şahıslara menfaat sağlamak için yapılmaktaydı. Bir arazi veya emlakı sahte belgeyle üzerine geçirenlere rastlanmaktaydı. Bazen sahte temessük (borç senedi) ile başkalarının malını sahiplenenler olurdu. Bazı kişileri herhangi bir göreve atanmadığı hâlde tayin edilmiş gibi gösteren belgeler de hazırlanmaktaydı. Bazen de hükümdar değişikliklerinde berat ve ferman yenilenmesi gerektiğinde harç ödemeden yenisini alabilmek için sahte ferman ve berat düzenleyenler olurdu.
Sahte fetvalara da rastlanırdı. Ayrıca "memnu meta" (yasaklı mallar) olarak adlandırılan ve yurtdışına satışı yasak olan (hububat, pamuk, deri, balmumu, silah, barut, maden) stratejik ürünleri Avrupalılara sahte belgeyle satanlara da rastlanırdı. Sahte belgeyle rakip veya düşmanlarını hapse attıranlar bile olmuştu. Osmanlı diplomatiği konusunda en önemli kitabı (Osmanlı Belgelerinin Dili) kaleme alan Mübahat Kütükoğlu hocamız eserinde sahte belgeleri anlatır.