Tarihte kurulan her Türk devleti, cihan hâkimiyeti mefkûresiyle hareket etti. Türk-İslam tarihinin en muhteşem devri ve cihan hâkimiyeti mefkûresinin tecessüm etmiş hâli ise Osmanlı Devleti’ydi
Hz. Muhammed'in tebliğleriyle yayılan İslamiyet, dünyaya yeni bir düzen getirdi. Abbasi Devleti kurulduktan sonra Türkler, İslam'ın yeni askerleri oldular. Abbasi Halifesi Mutasım, Türkler için Samarra şehrini inşa ettirdi. Artık Türkler, Ortadoğu'nun önemli aktörleriydiler.
TARİHİN KIRILMA NOKTASI
Türklerin Müslüman olmaları, dünya tarihindeki önemli kırılma noktalarından biridir. Türkler, İslamiyet'le 8. yüzyılda tanıştılar. Ancak Türklerin çoğunun Müslüman olması birkaç asırda oldu. Tufan Gündüz, Türklerin Müslüman olmasının birkaç asra dayandığını ve birçok Türk boyunun Arapları hiç görmeden diğer Türk boylarının tesiriyle Müslümanlığı kabul ettiğini, kılıç zoruyla Müslüman olma iddiasının bir kurgudan ibaret olduğunu ve Türkler ile İslamiyet'i birbirine yakıştırmamaktan kaynaklandığını söyler.
Tufan Gündüz, Türklerin İslam ile müşerref olmasının onlara yeni bir dinamizm kazandırdığını ve Gazneli Mahmut, Alparslan, Süleyman Şah, Osman Gazi, Nurettin Zengi, Kılıç Arslan, Fatih, Timur ve Kanuni'nin sadece birer Türk hakanı olmakla kalmadığını, İslam'ın sesini en uzak diyarlara kadar taşıdıklarını ifade eder. Türklerin İslamiyet'i benimsemesi, tarih nehrinin yeni yataklarını meydana çıkardı ve İslamiyet, Türklerle Balkanlar'a ve Orta Avrupa'ya yayıldı.

Kanuni, Viyana önlerinde
Tarihte kurulan her Türk devleti "cihan hâkimiyeti mefkûresi"yle hareket etti. İslam cihadı, Türklerin cihan hâkimiyeti anlayışına ve savaşçı karakterlerine uygundu. İslam cihadının sevap ve faziletlerinin Türklerin eski dinleriyle benzerlik göstermesi, İslamiyet'in Türkler arasında yayılmasını hızlandırdı.
Türklerin savaşçı yiğitleri Alpler, İslamiyet'ten sonra Alperen olarak kutsiyet kazandı. Bundan sonra İslam'ın sancaktarı olan Türkler, İslami ilkelere sadık kalarak cihan hâkimiyeti ve dünya nizamı mücadelesine giriştiler. Rahmetli Osman Turan, abidevi eseri "Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi"nde Türklerin dünya hâkimiyetini teferruatlı olarak anlatır.