Kimselere boyun eğmeyen ben secdede hiç olduğumu anladım. Bir dönüşüm hikayesi!
MAKALE
Paylaş
12.09.2025 14:45
1.142 okunma
Vahap Yaman

Bugün sizlere yaşanmış ve uzun yıllar şahitlik ettiğim bir dönüş ve diriliş hikayelerinden birini aktaracağım.

Kazakistan ve Kırgızistan’dan öğrenci getiriyorum. Türkiye’de eğitimlerine destek veriyorum. Bu öğrencilerimden birisinin bir erkek akrabası ile yaşadığı bir karşılaşmayı aktaracağım.

Öğrencilerimden biri kendi ülkesinde İslam’ı öğrenmeye merak sarmış, İslam nedir? Müslüman kimdir? Nasıl Müslüman olunur? Namaz nedir? Kur’an nedir? Peygamberin insanlara sunduğu mesaj nedir? Oruç nedir, insanlar neden aç kalır? Namaz nasıl kılınır, Örtünme nedir? Kadınlarda başörtüsü neden? Kadınlar neden örtünür? Neden bol kıyafetler giyer? İslam’ı bizlere burada neden kimse anlatmıyor? Müslüman olanlar neden bazı yiyecekleri haram diye yemezler? Evli olmayan kadın ve erkeğin cinsel yönden birbirinden faydalanmaları neden yasak? gibi temel sorulara cevap aramış, kısmen de bulmuş. Sonuçta adını yeni duyduğu İslam’ı öğrenmeye karar vermiş. Bazı kolay kuralları öğrenmiş, hayatını değiştirmeye karar vermiş.

Daha önce Türkiye’ye getirdiğim bir arkadaşının Türkiye’ye İslam’ı öğrenmeye gelir misin teklifine fazla düşünmeden olur cevabı vermiş. Arkadaşının teklifinden önce kendisi de İslam’ı öğrenmeye ve değişmeye karar verdiği için bu teklif kendisi için bulunmaz bir nimet olmuş.

Türkiye’ye geldikten sonra hızlı bir çalışma ile İslam’ı, Kur’an’ı öğrendi. Tesettüre girdi, kendi ifadesi ile –en büyük aşkım başörtüm -- dediği başörtüsünü taktı.

Hamd olsun dini ilimlerde çok iyi bir yere geldi. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde İslam hukuku alanında yüksek lisansını yaptı. Ülkesinde hocalık yapıyor.

Kendi ifadesi ile "Allah beni ödüllendirmek için Kazakistan’daki o kadar insanın arasından seçerek hiç bilmediğim, hiç kimseyi tanımadığım Türkiye’ye gönderdi." Bana da bu ödüle layık olmak düşüyordu, Allah’a çok teşekkür etmem lazım diyebilen birisi! Elhamdülillah

Size Kazakistan’da yaşadığı bir karşılaşmayı aktaracağım.

Bir erkek akrabası var. Hak hukuk bilmez, hırsız, gaspçı, tecavüzcü, madde bağımlısı, herkesin korktuğu mafya bozuntusu bir adam. Aile içerisindeki kadınlar tecavüz eder diye, çocuklar, zenginler bile adamdan korkuyor ve çekiniyorlar. Tüm sülale ondan kaçıyor ve görüşmek istemiyor.

Kızımız da uzun süredir Türkiye'de olduğu için onunla görüşmemişler.

Kazakistan’da bir düğünde başında takke, yanında başörtülü bir kadın olan birisiyle karşılaşıyor. Bu kişi zun yıllar görmediği akrabasıydı. Kızımız akrabasını,  Akrabası da buna dikkatli bakıyordu.

 Her ikisi de şaşkınlık içerisinde birbirlerine hayretle bakışmışlar. Birbirlerinin geçirdikleri değişimden ikisinin de haberi yok. İkisi de sevinçle birbirlerine bakışıyorlar. Sanki yeniden tanışıyorlarmış gibi kendilerinin yaşadığı değişimi anlatmışlar.

Ben de size bu karşılaşmadan beni bile çok etkileyen bir anı aktaracağım. Akrabası olan erkek İslam’la tanışmış, İslam’ı öğrenmiş ve Müslümanca bir hayatı yaşamaya başlamış. Müslüman bir kızla evlilik yapmış. Konuşmanın bir bölümünde diyor ki; “Ben üç sene önce değiştim. Yaptığım kötülükler beni rahatsız etmeye başladı. Halimden herkes gibi ben de şikayetçi olmaya başladım. İnsanlara kötülük yapıyordum, kadınlara tecavüz ediyordum, zengin fakir demeden zorla ellerinden mallarını gasp ediyordum. Bunları sana anlatmaya gerek yok. Zaten sen de biliyorsun.

Bir arayışa girmiştim. Biliyorsun bizim burada İslam çok bilinen bir din değil, Ruslar hem İslam’ı, hem de Kazak kültürünü seksen sene de yok etmişlerdi. Arayışım sırasında çok tatlı, çok sevecen birisiyle karşılaştım. Bana İslam’dan bahsetti. İşte benim aradığım buydu dedim. Elhamdülillah üç sene önce Müslüman oldum, şimdi bambaşka birisiyim.”

Bundan sonrasını lütfen tefekkür ederek okuyun. Çok çarpıcı değerlendirmeler. Beni de etkileyen ifadeler desem abartmış olmam.

“Allah’ı tanıdım. Kulluğu öğrendim. Peygamberi ve hayatını okudum. İbadetlerimi yapmaya başladım. İbadetlerim ve özellikle secde beni çok etkiliyordu. Kimseye boyun eğmeyen ben şimdi secde de boynumu eğiyorum ve uzun süre secde de kalıyorum. Secdeyi insanın eğitimi için önemli bir ritüel olarak görüyorum. Her ibadetimi ağlayarak yapıyorum, secdeden başımı kaldıramıyorum. Ağlıyorum. Üç senedir kıldığım namazlarda sürekli ağlıyorum. Her secde edişimde gözümden yaşlar akıyor. Titriyorum. Namazımı zor tamamlıyorum. Acaba ALLAH benim yaptığım kötülükleri affedecek mi diye kendimi sorguluyorum. Allah’ımla secde de konuşuyorum. Secdeyi Allah’a en yakın olduğum yer olarak görüyorum. Kimseye boyun eğmeyen ben, herkesi korkutan ben, kendimi herkesi ezebilecek kadar güçlü gören ben, şimdi secde de uzun süre kalarak kendimin bir hiç olduğunu anlıyorum. Kendimi secde de uzun süre tutarak güçlü olanın sadece Allah olduğunu ve O’ndan korkulması gerektiğini kendime anlatıyorum. Secdeyi benim kendimi eğittiğim, kibrimi yok ettiğim bir yer olarak görüyorum. Suçlarım aklıma geliyor. Ya Allah beni affetmezse ne yaparım. İşte bunlar beni korkutuyor. Onun için Allah’a onun istediği gibi teslim olmaya çalışıyorum. Onun için çok gözyaşı döküyorum.

“Öğrendim ki Allah hidayet öncesi işlenen suçları affedecek, ama benim işlediğim suçlar o kadar çok ki, beni affetmezse ne yaparım diye endişeleniyorum.” O anlatırken ikisi birlikte ağlıyorlar! Ağlıyorlar! Ağlıyorlar!

Öğrencim heyecanla ve gözyaşları içerisinde bana bunları anlattı. Herkesin korktuğu, kaçtığı, her türlü kötülüğü yapan bir adamın geçirdiği değişimi ve Allah'a olan teslimiyetindeki samimiyeti gözyaşları içerisinde anlattı.

Anlatırken ben de çok duygulandım, ağlamaya başladım. Dönüşüm, teslimiyet, af edilmek arzusunun coşkusu, kulluk bu olmalıydı! diye düşünerek sessizce öğrencimi dinliyorum.

Onu dinlerken bir yandan da kendi hayatımı düşündüm. Atmış yıldır düzenli namaz kılan birisi olarak kendimi sorguya çekmeye başladım.

Ey Vahap! Sen kaç kere namazda Allah için ağladın? Kaç kere secdede gözyaşı döktün? Böyle bir teslimiyet ve kulluk bilinci ile kaç kere namaz kıldın? Öğrencim anlatmaya devam ediyor.

Ben ise o kişinin teslimiyetinin içerisinde kaybolmuş, sessizce dinliyorum, dinliyorum, dinliyorum. Ağlıyorum, Ağlıyorum, Ağlıyorum.

Akrabasının yaşadığı teslimiyet lezzetini yaşamak istiyorum.

İslam’ı bilerek ve isteyerek tercih eden Mü’minlerin dönüşüm ve teslimiyet ruhunu sizlere de aktarmak istedim.

Kendimi oldukça etkileyen bu dönüşüm ve hidayet hikayesinden sizlerin de etkileneceğinizi umut ediyorum.

Sizlerin de benim gibi kendinizi daha iyi sorgulamak, hakkıyla teslim olmak, dosdoğru yolda dosdoğru yaşayabilmek için çabalayacağınızı biliyorum.

RAAB’im kendisine kullukta problem yaşamayan, teslimiyetin lezzetini tatmış, arınmış güzel Mü’minlerden olmayı hepimize nasip etsin dualarımla!

Bu ve buna benzer ibretlik dönüşüm hikayelerini okuyabileceğiniz kendi dönüşüm hikayesinde anlatan Toleuzhan Galiyeva’nın “İslam’a Kavuşma” kitabında okuyabilirsiniz. Kitap ticari bir mantık güdülmeden tarafımdan yayınlandı.

Kendinizin, çocuklarınızın, çevrenizin değişimine katkısı olacağını bildiğim bu kitaptan beşer onar adet alarak çevrenizin İslam tercihlerini bilinçli yapmalarına katkıda bulunabilirsiniz.

Kitabı temini için iletişim numarası: 0 507 789 65 70

Vahap Yaman

vahap3442@gmail.com

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya