Her Devrin Baş Belası
MAKALE
Paylaş
22.04.2025 14:44
341 okunma
İsmail Aydın

Her devrin baş belası tipler vardır. Dalkavuklar, yağcılar, nüfuz istismarcıları, kısaca menfaatperest tipler. Kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmeyen bu tipler her kılığa girer, ceket yakalarının üstünde ve altında envai türlü rozetler taşır, hiç değişmeyen menfaatleri için adam alıp satmakta bir an dahi tereddüt etmezler. Nerede bir nüfuzlu varsa onlar oradadırlar ve hemen hemen her yerdedirler. Sanki bir hesap günü gelmeyecekmiş gibi davranırlar.

Falih Rıfkı Atay’ın, Çankaya isimli kitabında okumuştum. İsmet Paşa tam bir görev adamıdır. Hükümet İsmet Paşa’ya, ordu Fevzi Paşa’ya emanettir. Yeni dönemle beraber Mustafa Kemal’in otoritesi gittikçe kuvvetlenmektedir. Atay’a göre, bu otoriteyi kendi menfaatleri için sömürenlere karşı İsmet Paşa mücadele etmekle Mustafa Kemal’e en büyük hizmeti yapmıştır.

Peki, ama İsmet Paşa’nın da otoritesi yerindedir. Birinden yararlanamayan diğerinden yararlanacak. Atay, İsmet Paşa ve “yaranıcılar” hakkında şöyle yazıyor:

“Mustafa Kemal ve Atatürk sofrasının birincisi ve müstesnası idi. Nüfuzu o kadar büyüktü ki, bugün kendisinden lâubalice bahsedenlerin, İsmet Paşa sofraya gelince ağızlarını bile açamadıkları sayısız akşamları hatırlayarak içimden gülüyorum.

Bir misal verelim. İnönü orkestra konserleri ile at yarışları meraklısı idi. Bazı kimseler musiki ve at sevdikleri için değil de İnönü’ye görünmek ve yaranmak için konser veya yarışları kaçırmazlardı. Bugün İnönü’den kabaca bahsedenlerden birinin bir Pazar günü: “Yahu, yine mi yarışa gideceğiz?” diye mırıldanan arkadaşına:

-Haberin yok mu? İsmet Paşa nezle olmuş, gelmeyecekmiş. Bugün kurtulduk, müjdesini işitiyor gibiyim.” (Atay, Çankaya, sayfa 436)

Atay bunları anlatıyor ama kitabının başka bir bölümünde de ağzından kaçırırcasına şunları yazıyor: İş bahsinde bu kadar titiz görünen Başvekilin de yakın etrafı nüfuz ticaretinden zengin olmuşlardır. Ayazpaşa mezarlığını birinin mülkü haline sokup bizzat İnönü’ye bu mezarlıktan arsa hissesi sağlamışlardı. (sayfa 498)

Her devrin baş belası bu tipler geçmişte aynen vardı. Adlarını sayma tenezzül ederseniz ne yazık ki bunlar bugün de var. Ve hiç şüphe etmiyorum ki, bu gidişle yarın da olacaklar.

Dünküler geçti, yarınkileri henüz bilmiyoruz. Bugünkü nüfuz istismarcıları ile yani menfaatperest-egoist insanlarla mücadele işi gene hakiki millet evlatlarına, namuslu dürüst insanlara kalıyor. Onları kulaklarından tutup tasfiye etme mücadelesi, Hak ve hakikat uğrunda yapılacak şerefli bir mücadeledir. Sorumluluk duygusu bunu gerektirir.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İsmail Aydın
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

İSMAİL AYDIN KİMDİR?

İsmail Aydın, Hukukçu yazar. Anacığının anlatımına göre koç katımında doğmuş. Koç katımı, Yozgat’ta ekim ayının sonu ile kasım ayının başında olur. Dolayısıyla doğum günü belli değil ama Aydın, doğum günü olarak 29 Ekimi benimsiyor. Koç katımı, döl almak üzere erkek koyunun (Koç) dişi koyunlar arasına bırakılmasına denir.

Peki, hangi yılın koç katımı? O da belli değil. 1950 olabileceği gibi 1949’a da ihtimali var. Her nasılsa nüfusa 08.02.1953 D.lu olarak tescil edilmiş. Yaşı küçük diye ortaokula kabul edilmemiş, bu defa da mahkeme kararıyla, ay ve gün sabit kalmak üzere 1950 olarak tescil edilmiş. İsmail Aydın, doğum gününün bile doğru dürüst kayıt altına alınamayışını, okur-yazar olmayan tolumun  “hal-i pürmelâli” olarak niteliyor.

İsmail Aydın İlkokulu Sorgun’a bağlı Temrezli köyünde, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra Sorgun’da altı yıl avukatlık yaptı. Ekim 1986’da Diyarbakır / Bismil’de Noter oldu. Kastamonu/Tosya, Bolu ve Ankara’da çalıştı, 2015 Şubatında emekliye ayrıldı.

İsmail Aydın çilekeş Anadolu’nun yanık sesi olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye’mizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunuyor. Üzerine titrediği kesim Gençlik. Ağırlıklı olarak üzerinde durduğu sorun Eğitim.

İsmail Aydın, fakülte yıllarından itibaren yazı hayatının içinde oldu. İlk gençlik yıllarıyla beraber memleket meseleleriyle ilgilendi. Tartışmalı radyo ve televizyon programlarına katıldı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Şubat 2013’ten beridir, internet ortamında yayın yapan Ana Haber Gazete’de yazmaya devam ediyor.

Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Kıssadan Hisseler Programı’nın yapım ve sunuculuğunu üstlendi. Türkiye Noterler Birliği’nin Meslekî Forum Sitesi’nde anılarını yazdı.

Ağustos / 2016’da “Batı’nın Gücü Nereden İleri Geliyor?”, Kasım 2016’da “Yeniden Yükselişe Doğru”, Şubat 2017’de “Umut Ülke Türkiye”, Mayıs 2017’de “Bir Noterin Anıları”, Ağustos 2017’de “Kaybettiklerimiz”, Ocak 2018’de “Kıssadan Hisseler”, Mart 2018’de “Niçin Akif? Niçin Safahat?” isimli kitapları yayımlandı.

Yazı hayatını ve kitap çalışmalarını sürdüren İsmail Aydın evli ve dört çocuk babasıdır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya