EVLENME BAHSİNE BAKARKEN
MAKALE
Paylaş
28.04.2025 20:58
119 okunma
İsmail Aydın

Evlenen bahre düşer

Evlat olur, gark olur

Sen kenar-ı bahri tut

Evlenme, sultanlık budur

Tut ki evlendin kazarat

Bir beladır geldi, sus

Söylenme, sabredip otur

Kuzum insanlık budur

Şairler zamanın sözcüsüdür. Mısralar halinde söyledikleri, yaşadıkları dönemin tarihine, kültürüne, sosyolojisine ışık tutar. Mesela şair:

Bu şehr-i Stanbul ki, bî misl-ü bahâdır

Bir sengine yek pâre Acem mülkü fedadır…

İnsaf değildir ânı dünyaya değişmek

Gülzârların cennete teşbih hatadır

Demişse, bu, o zamanki devletin gücüne, kuvvetine, kudret ve azametine, toplumun başka toplumlara bakışına, şehrin güzelliğine işaret eder. Öyle bir devlet ki, Batı’da karşısına çıkacak güç yok, Doğu’da tek rakibi ise Acem mülküdür, yani İran. Payitaht İstanbul, öyle bir şehirdir ki, dünyada eşi benzeri olmadığı gibi değeri de çok yüksektir. Öyle ki, koskoca Acem mülkü bile ancak bir tek taşı kıymetindedir.

Gel zaman, git zaman Osmanlı şehzâdesi –sonra padişah-  hüzün dolu mısralarla Kırım’ın Ruslar tarafından ilhakını dillendirirken:

Bizim bu memleket kalsın mı böyle

Kalalım mı kılıç altında böyle

Kırım küffârda kalsın mı böyle

...

Hele Osmanlı’yı cenge salayım

O kâfir düşmana satur çalayım

Varub Moskof’dan öcüm alayım

Gözüm açık benim kalsın mı böyle

Demişse, bu da, devletin eski devlet olmadığının işaretidir. Devlet güç kaybetmiş, eski kudret ve azametinden eser kalmamıştır.

Sözün başında andığımız mısralar da evlilik konusundaki şikâyetleri dile getirmektedir.

“Bekârlık sultanlıktır.” Doğru bir söz mü? Değil. Başarısız evliliklerden yola çıkılarak söylenmiş bir söz. Evlenmekle cehennem hayatı içine düşenler için doğru bir söz olabilir. Evlilikler, gerçek bir evlilik gibi yürümezse, böyle sözler de gündeme gelir.

Günümüzde evlilikler ister istemez problemli alanlar haline gelmiştir. Bu görüntü gençlerin evlenme cesaretlerini kırdığı gibi, evlenenlerin de kısa sürede boşanmalarına yol açıyor: “Herkes boşanıyor, o halde ben de boşanabilirim.” Mantık bu!

Peki, bu niçin böyle oluyor? Bu türden soruların cevabını hakkıyla verebilmek için ciltler dolusu kitaplar yazılabilir. Her şeyden önce şunu tespit ve kabul edelim: Tanzimat döneminden bu yana her kurum gibi, evlilik kurumu da küresel emperyalist sistemin kıskacı altındadır. Bu kıskaçtan nasıl kurtulabiliriz? Bu soru herkesin sorusu olmalı ve sorunun doğru cevabını doğru yerde aramalıyız.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İsmail Aydın
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

İSMAİL AYDIN KİMDİR?

İsmail Aydın, Hukukçu yazar. Anacığının anlatımına göre koç katımında doğmuş. Koç katımı, Yozgat’ta ekim ayının sonu ile kasım ayının başında olur. Dolayısıyla doğum günü belli değil ama Aydın, doğum günü olarak 29 Ekimi benimsiyor. Koç katımı, döl almak üzere erkek koyunun (Koç) dişi koyunlar arasına bırakılmasına denir.

Peki, hangi yılın koç katımı? O da belli değil. 1950 olabileceği gibi 1949’a da ihtimali var. Her nasılsa nüfusa 08.02.1953 D.lu olarak tescil edilmiş. Yaşı küçük diye ortaokula kabul edilmemiş, bu defa da mahkeme kararıyla, ay ve gün sabit kalmak üzere 1950 olarak tescil edilmiş. İsmail Aydın, doğum gününün bile doğru dürüst kayıt altına alınamayışını, okur-yazar olmayan tolumun  “hal-i pürmelâli” olarak niteliyor.

İsmail Aydın İlkokulu Sorgun’a bağlı Temrezli köyünde, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra Sorgun’da altı yıl avukatlık yaptı. Ekim 1986’da Diyarbakır / Bismil’de Noter oldu. Kastamonu/Tosya, Bolu ve Ankara’da çalıştı, 2015 Şubatında emekliye ayrıldı.

İsmail Aydın çilekeş Anadolu’nun yanık sesi olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye’mizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunuyor. Üzerine titrediği kesim Gençlik. Ağırlıklı olarak üzerinde durduğu sorun Eğitim.

İsmail Aydın, fakülte yıllarından itibaren yazı hayatının içinde oldu. İlk gençlik yıllarıyla beraber memleket meseleleriyle ilgilendi. Tartışmalı radyo ve televizyon programlarına katıldı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Şubat 2013’ten beridir, internet ortamında yayın yapan Ana Haber Gazete’de yazmaya devam ediyor.

Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Kıssadan Hisseler Programı’nın yapım ve sunuculuğunu üstlendi. Türkiye Noterler Birliği’nin Meslekî Forum Sitesi’nde anılarını yazdı.

Ağustos / 2016’da “Batı’nın Gücü Nereden İleri Geliyor?”, Kasım 2016’da “Yeniden Yükselişe Doğru”, Şubat 2017’de “Umut Ülke Türkiye”, Mayıs 2017’de “Bir Noterin Anıları”, Ağustos 2017’de “Kaybettiklerimiz”, Ocak 2018’de “Kıssadan Hisseler”, Mart 2018’de “Niçin Akif? Niçin Safahat?” isimli kitapları yayımlandı.

Yazı hayatını ve kitap çalışmalarını sürdüren İsmail Aydın evli ve dört çocuk babasıdır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya