GENÇLER NİÇİN EVLENMİYORLAR?
MAKALE
Paylaş
08.05.2025 00:04
304 okunma
İsmail Aydın

Önceki yazımızda, “Tanzimat döneminden beridir, her kurum gibi evlilik kurumu da, küresel emperyalist-kapitalist-Siyonist sistemin kıskacı altındadır” demiştik.

Peki, bu sistem ne yapmış? Herkesin diline pelesenk olmuş söz şudur: Gençler ekonomik problemler yüzünden evlenemiyorlar. Ekonomi bir türlü dar boğazdan kurtulamıyor. Bunun tabii sonucu hayat pahalılığı.

Bu mantık hükümet çevrelerinde dahi dillendiriliyor ve çözüm olarak onlar da parayı ortaya koyuyorlar. Evlenecek gençlere şu kadar para, ilk çocuk için aylık şu kadar para, ikinci çocuk, üçüncü çocuk için şu kadar para. Napolyon da öyle demişti: Para, para, para! Almanlar onların tam tersi yol izlediler. Şair ve mütefekkir Goethe’nin sözünü tuttular: Eğitim, eğitim, eğitim.

Aslında bu benzetmeyle söylemek istediğimizi söyledik ama biz gene de biraz açmaya çalışalım.

Herkese lazım olan en önemli ide adalettir. Adaleti vicdanla,hukuk sistemiyle ve kanunlarla gerçekleştirebiliriz. Adalete hizmeti esas almayan kanun hukuki değildir ve dolayısıyla kanun değildir. Erbabı olanlar bilirler ki, aile kurumunu baltalayan yasal düzenlemeler mevzuatımızda fazlasıyla mevcuttur.

Eğitim kurumlarının hemen hiç birinde “Aile nedir, nasıl olmalıdır? Koca nedir, kadın nedir? Anne olmak nasıl bir şeydir?” gibi konular eğitim şöyle dursun hiç okutulmaz. Mesela, anne olmaya özendirecek hiçbir eğitim hizmeti yoktur.

Hukuk fakültelerinde şahsın hukuku diye bir bahis okutulur. Gerçek kişiler ve tüzel kişiler.

Gerçek kişi, senin benim gibi ete kemiğe bürünmüş, ama en önemlisi,  Hâlık’ın, vicdan denen yazılımıyla donanmış insan. Tüzel kişi ise, kâğıt üzerinde, insanlar tarafından kâr amacıyla kurulmuş farazi kişi, yani şirket. Şirketin vicdanı yoktur. Şirketin tek amacı, ne pahasına olursa olsun kârdır.

 Şirketler hukukuna ayrılan programlar, gerçek kişi hukukuna ayrılan programlardan kat be kat fazladır. Yani şirkete verilen önem, gerçek kişiye verilen önemden daha fazladır. Ve şirket, “Ekonomi ahlâk kuralı tanımaz” der. Buna mukabil kendi kuralını koymuştur: “Kimse kârını düşünmekten dolayı ayıplanamaz.”

Yeri gelmişken hemen ifade edelim: Toplumun geneline bugün hâkim olan zihniyet, ne yazık ki şirket zihniyetidir. Bu zihniyetin hayat alanlarımızda her gün nasıl tezahür ettiğini acı acı görüyoruz.

 Diyelim iki genç evlenmeye karar verdi. Tartıştıkları ilk konu, “ Evlenelim ama nerede oturalım?” Gelin adayı şart koşuyor: Kaynana, kayınbaba istemem, ayrı evde oturalım. Erkek peki, diyor, ikinci şart hemen arkasından geliyor: Ayrı evde oturalım ama aynı apartmanda olmasın, hatta aynı mahallede de olmasın ve hatta mümkünse ayrı şehirde olsun evimiz.

Peki, çocuk meselesi! Çocuk sahibi olma arzusu ya hiç yok, ya da bir çocuk, en fazla iki çocuk. Ekonomik zaruretler açısından çocuk bakımı zor olduğu gibi -o da sistemin ürünü- çocuk bakımı anne-baba için külfet telâkki ediliyor. Tekrarında sakınca yok, gençler bencil, egoist oluyorlar. Çünkü şirket zihniyeti, gençleri külfete katlanmak yerine, zahmetsizce en yüksek ücreti almaya ve ne pahasına olursa olsun hayatı bir zevk cümbüşü halinde yaşamaya özendiriyor. Küresel ekonomiye hâkim Yahudi zihniyeti kendi kârı, kazancı için gençleri tüketime teşvik ediyor ve haz peşinde koşturuyor. Bize inanmayanlar, bu satırları okuduktan sonra reklamları dikkatlice izlesinler. Bakalım neler görecekler? İnsanlar algı operasyonlarıyla nelere ve nerelere yönlendiriliyorlar!

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
İsmail Aydın
YAZARIN ÖZGEÇMİŞİ

İSMAİL AYDIN KİMDİR?

İsmail Aydın, Hukukçu yazar. Anacığının anlatımına göre koç katımında doğmuş. Koç katımı, Yozgat’ta ekim ayının sonu ile kasım ayının başında olur. Dolayısıyla doğum günü belli değil ama Aydın, doğum günü olarak 29 Ekimi benimsiyor. Koç katımı, döl almak üzere erkek koyunun (Koç) dişi koyunlar arasına bırakılmasına denir.

Peki, hangi yılın koç katımı? O da belli değil. 1950 olabileceği gibi 1949’a da ihtimali var. Her nasılsa nüfusa 08.02.1953 D.lu olarak tescil edilmiş. Yaşı küçük diye ortaokula kabul edilmemiş, bu defa da mahkeme kararıyla, ay ve gün sabit kalmak üzere 1950 olarak tescil edilmiş. İsmail Aydın, doğum gününün bile doğru dürüst kayıt altına alınamayışını, okur-yazar olmayan tolumun  “hal-i pürmelâli” olarak niteliyor.

İsmail Aydın İlkokulu Sorgun’a bağlı Temrezli köyünde, ortaokul ve liseyi Yozgat’ta okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevinden sonra Sorgun’da altı yıl avukatlık yaptı. Ekim 1986’da Diyarbakır / Bismil’de Noter oldu. Kastamonu/Tosya, Bolu ve Ankara’da çalıştı, 2015 Şubatında emekliye ayrıldı.

İsmail Aydın çilekeş Anadolu’nun yanık sesi olarak çıkıyor karşımıza. Türkiye’mizin karşı karşıya bulunduğu sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunuyor. Üzerine titrediği kesim Gençlik. Ağırlıklı olarak üzerinde durduğu sorun Eğitim.

İsmail Aydın, fakülte yıllarından itibaren yazı hayatının içinde oldu. İlk gençlik yıllarıyla beraber memleket meseleleriyle ilgilendi. Tartışmalı radyo ve televizyon programlarına katıldı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlandı. Şubat 2013’ten beridir, internet ortamında yayın yapan Ana Haber Gazete’de yazmaya devam ediyor.

Meteorolojinin Sesi Radyosu’nda 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Kıssadan Hisseler Programı’nın yapım ve sunuculuğunu üstlendi. Türkiye Noterler Birliği’nin Meslekî Forum Sitesi’nde anılarını yazdı.

Ağustos / 2016’da “Batı’nın Gücü Nereden İleri Geliyor?”, Kasım 2016’da “Yeniden Yükselişe Doğru”, Şubat 2017’de “Umut Ülke Türkiye”, Mayıs 2017’de “Bir Noterin Anıları”, Ağustos 2017’de “Kaybettiklerimiz”, Ocak 2018’de “Kıssadan Hisseler”, Mart 2018’de “Niçin Akif? Niçin Safahat?” isimli kitapları yayımlandı.

Yazı hayatını ve kitap çalışmalarını sürdüren İsmail Aydın evli ve dört çocuk babasıdır.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya