AÇIKLAMA
Gaspıralı İsmail'in aşağıdaki mektubu, 1909 tarihinde yayınlanan, Sırat-ı Müstakim'in 2.cildinin 406-407. sayfalarından alındı.Mektup, Şeyhülislamlık makamına yazılmış olup, bugün, genelde yaygın eğitim olarak adlandırılan, özelde halkın din eğitimi konusu ile ilgilidir.Bu gün de aynı problem güncelliğini yitirmeden devam etmektedir.Mektubun bugünkü muhatabının, -her ne kadar, o günkü Şeyhülislamlık kurumuyla yetki,kapsam ve görev olarak aynı olmasa da, sembolik olarak- problemin devam etmesi bakımından,Diyanet İşleri Başkanlığı'dır diye kabul edilebilir.Aşağıdaki başlık, mektupta geçtiği ve içinde tevazu ve ince bir nükte barındırdığı için tarafımdan konuldu.(M.Uslu)

Gaspıralı İsmail Bey
1851-1914
SER-TAC (BAŞTACI) ULEMA-İ ŞERİAT-PENAH (ALİMLERİN KORUYUCUSU,DAYANAĞI) ŞEYH-ÜL-İSLAM (İSLAM DÜNYASININ REİSİ) HAZRETLERİNE AÇIK MEKTUP
Ehl-i islam hala din-i mübin-i islamı bilmiyor desem çok ağır ve çok acı bir söz olur, değil mi ? Bu ağır ve acı sözü söylemeye, tekrarına ve ilanına kendimi vicdanen borçlu biliyorum.
"Delil" istenirse -sair memleketler kıt'alar kenarda dursun, dar-ül-hilafe (hilafet merkezi,İstanbul), der-saadet (İstanbul) içinden bir değil sürü sürü ayaklı ve canlı deliller sevk etmek mümkündür.Fakat buna hacet kalmıyor zann ederim.Çünkü müslümanların yüzde doksandokuzu islamiyetin neden ibaret olduğunu bilmedikleri gizli kapalı bir şey değildir.
Aksa-yı şarktan (uzak doğu) aksa-yı garba (uzak batı) kadar akvam-ı islamı (İslam milletleri) kaplamış taassub (körü körüne inanış) , hurafat (hurafeler) ,tekasül (tembellik) ve gaflet bu cehaletin hem delil-i kavisi (kuvvetli şahit),hem de netice-i fec'isidir (acıklı sonuç).
Onbeş yirmi sene medrese köşelerinde ve hücrelerinde kitap aktaran, "molla" "hoca" efendilerimizi ruh-u hikmet-i islamiyyeyi (islam dininin özü) bilmiş anlamış zan etmek istiyoruz, fakat bunların bilgisinden, anlayışından milletin müstefid olamadığını söylemek lazımdır.Molla çok, lakin millette bilgi yok.
Onbeş yirmi sene medrese tahsilinde bulunmak pek az müslümana müyesserdir.Binaen-aleyh bakiye kalan binde dokuzyüzdoksandokuzu din-i mübin-i islamı (apaçık islam dini) her kavmin kendi lisanında mevcud bulunan "şerait-i iman" (imanın şartları) "zarurat-ı diniyye" (dinde en azından bilinmesi zorunlu bilgiler) meraklı ve meraksız, sagir (küçük) ve kebir (büyük) "ilm-i hal" risalelerinden (küçük kitap) tahsile mecbur bulunuyor ve mezkur ilm-i hallerde ne varsa halkın bildiği ondan ibarettir.
ŞERİAT-PENAH (ŞEYH-ÜL-İSLAM) EFENDİMİZ
Memalik-i islamiyyede (islam ülkelerinde) mevcud ilm-i hallerin hiçbiri ruh-u hikmet-i diniyyemizden malumat ve ders vermiyor; memalik-i osmaniyyede (osmanlı ülkesi) böyle bir ilm-i hal aradım, mevcudları gözden geçirdim, maa-t-teessüf (ne yazık ki) bulamadım.Mevcud ilm-i hallerin cümlesi ancak beş farz ile usul-i ibadetten (dinin ilk başlangıç bilgisi) haber veriyorlar.Başka bir şey yok.İnsanın müslümanın saadet-i dünyeviyyesi ve uhreviyyesi (dünya ve ahiret mutluluğu) için müslümanlıkta mevcud ve müslümanlara gayet lazım hakaik ü kavaid-i mukaddese (mukaddes kurallar ve hakikatler) yok mudur ki cümle ilm-i halciler bunları perdeleyip geçmişler.
FAZİLET-MEAB (GÜZEL VASIF,ERDEM SAHİBİ)
Terbiye-i milliye ve tahsil-i maarifde muininiz (yardımcınız) bulunan maarif nazırı ile birlikte lütfen ve tenezzülen işbu çoban mektubuna bir göz edin.Cenab-ı Hak mücerred olarak bir çok şeyler buyurmuş, bana iman ve ibadet edin demiş...Bunu okuyoruz, edasına çalışıyoruz, ba'de (sonra) saadetiniz (mutluluğunuz), sa'yinize (çalışmanıza) tevakkuf eder (bağlı olur) , ibadetten sonra gidin rızkınızı arayınız, helal tedabir (meşru yollar) ve sanayi'de (san'atlarda) kusur etmeyiniz.Helal kesb (kazanç) ibadettendir.İttifak ve şirket ile görülen işlere bereket vereceğim gibi bir çok hakikatler daha buyurmuşdur.Ümmiyi az tahsil ile medeni daireye dahil ve faaliyet-i şahsiyye ve ictimaiyyeye (toplumsal ve bireysel çalışmaya) tahrik eden bunca ehadis-i nebeviyyeden (Hz.Peygamberin hadislerinden) ümmete haber verilmemekdedir.Ne için.?
"Birgün kal'a kapısında bekçilik, birgün ibadullahın faide ve muhafazasına hizmet, kırk gün oruç ve ibadetten efdaldir" medeniyyet ve ictimaiyye-i beşeriyyenin (bütün insanlığın) esaslarından olan kavaid-i mukaddese nurani dinimizin, satırlarında, ruhunda bulunur da çocuklarımıza ne için ders ve telkin edilmez ? Faaliyet ve vezaif-i ictimaiyye (toplumsal görevler) söndürülüp "neme lazım" tevlidini mucip değil midir ?
"Cennet anaların ayağı altındadır" "Kadın kız yetim hakkından korkmak" "Memleket küfr ile münkariz olmaz ancak adaletsizlik ile" gibi kavaid-i medeniyye ve ictimaiyyenin mestur (örtülü) kaldıklarından değil midir ki alem medeniyyetin evc-i alasında (en yükseğinde) bulunacak akvam-ı islam cümleden geri kalmıştır.
Bunlar mektub-ı acizanemin nazariyesi.Gelelim mes'elenin ameli cihetine: 14. asır (miladi 20.asır) ehl-i islamı güzel tertib olunmuş ve islamiyyetin neden ibaret olduğunu cümleye anlatacak milletin gönlüne terakki ve tekamül vücubunu yerleştirecek bir "ilm-i hal" risalesine (küçük kitapçık) muhtac bulunuyor, böyle bir ilm-i halin ayetli ve hadisli mevadd-ı mündericesi (içinde bulunan maddeler) zann-i kasiraneme (biraz zannıma göre) göre şundan ibaret olmalıdır:
Birinci bab- İman,abdest,namaz,oruç,hac ve zekat.
İkinci bab- Tahsil-i ulum (ilim tahsili) ve kemalat (bilgi ve ahlak güzelliği bakımından olgunluk),tahsil-i rızk (rızk elde etme) ,sa'y (çalışma) ve gayret sanayi' ve ticaret hususlarında evamir ve kavaid-i islamiyye (islamın kuralları ve emirleri) .
Üçüncü bab- Ana ve baba,komşu ve cemaat vatan millet ve devlet huzurunda vazife ve hukuka ait evamir ve kavaid-i mukaddese.
İşbu ilm-i halin sade ve herkesin anlayacağı lisan ile yazılması ve ikiyüz-ikiyüzelli sahifede cem' edilmesi lazımdır.
Böylece yazılacak ilm-i halin her hakkı müellifinde kalmak üzere Kırım eşrafından birinin üçyüz ruble mükafat tahsis ederek idaremize teslim ettiğini arz ile yazılacak ilm-i halin yaki bu ilm-i hallerden birinin bir hey'et-i ilmiye canibinden makbul görülmesi iktiza edecektir.
Binaen-aleyh canib-i şeriat-penahilerinden (Şeyh-ül-İslamlıktan) böyle bir hey'ete üç alim tayin buyrulmasını ve Manastır'lı İsmail Hakkı Edendi ile Ahmet Midhat Efendi Hazeratının davet ile hey'et-i mümeyyize-i ilmiye (ilmi seçici kurul) teşkil edilmesini niyaz ediyorum.
"Tercüman-Bahçesaray"
İsmail Gaspranski
Sırat-ı Müstakim.17 Şaban Perşembe
20 Ağustos 325. İkinci Cild.Sayı:52 Sayfa:406-407
Osmanlı Türkçesinden yeni harflerimize aktaran
Muttalip USLU
ANTALYA
2018