
1878 Berlin Antlaşması’yla Bulgaristan’da, dış işlerinde Osmanlı Devletine bağlı bir Bulgar Prensliği kurulmuş, 1908’de bu prenslik bağımsızlığını ilan etmiştir.
Bağımsızlık ilanıyla birlikte bütün Bulgaristan’da azılı Türk düşmanı Bulgar milliyetçiler tarafından çeteler oluşturulmuş ve Türk köylerine saldırılar ve katliamlara başlamıştır.
Osmanlı Devleti tarafından bu sistematik saldırı ve katliamlara karşı, Türk köylerini teşkilatlamak üzere Edirne’de Türk Mukavemet Teşkilatı kurulmuştur. Teşkilatın başında, 93 Harbinden hemen sonra ailesi Plevneden Bursaya yerleşmiş olan, 1893 doğumlu Celal Bayar vardır. Teşkilat, Türk köylerinde bu katliamları önleyecek ,Türk gençlerinden oluşan timlerin oluşmasını sağlamıştır. Türk köylerinin can güvenliği bu cesur Türk gençleri tarafından sağlanmaktadır. Bu timler, yıllarca, kahramanca köylerini şehitler vermek pahasına korumuşlardır.
Tırnova Sancağı, Elena Kazasına bağlı Emiroğlu Köyünde de bu timin başında aynı köyden 1882 doğumlu Nazlı Salih vardır.
O yıllarda Emiroğlu’na katliam için gelen çetenin başında Petro isimli biri vardır. Petro, Nazlı Salih’le önceden dostlukları olan biridir.
Nazlı Salih eski dostu Petro’ya :
-Bak Petro ! Biz seninle eski dostuz, şimdi savaşsak; sen de, ben de öleceğiz, en iyisi sen burayı terk et git !
Der. Eski dostu Petro, çetesiyle beraber köyü terk edip gider. Nazlı Salih köyünü büyük bir katliamdan kurtarmıştır.
……………………………..
1951’de Türkiyeye göçeden 250.000 Türk’ten biri de sivil timin komutanı Nazlı Salih ve ailesidir. Ancak; kendisi bir oğluyla beraber Ankara’nın Bayındır Köyü’ne, diğer oğlu ise, Bala’nın bir köyüne iskan edilmiştir.
……………………………………..
Büyük göçten kısa bir zaman önce seçimleri kazanmış olan, Plevne’li bir Türk ailenin çocuğu olan Celal Bayar, Türkiyenin 3. Cumhurbaşkanıdır.
Celal Bayar, göç olayı gerçekleştikten hemen sonra, o dönem Bulgaristan’daki Türk liderlerden biriyle irtibata geçerek, Türkiye’ye göç edenlerin içinde tim başlarından kimlerin bulunduğuna ilişkin isim listesini temin eder.
Bu tim başlarından biri de Bayındır Köyü’ne iskan edilmiş olan Nazlı Salih’tir.
……………………………
Bu kahraman tim başlarının, nerelere iskan edildiğini öğrenen Cumhurbaşkanı, her birinin, bir ihtiyaç ve isteklerinin olup olmadığını araştırmak üzere, kızı Nilüfer Gürsoy da dahil, bir takım kimseleri özel olarak görevlendirir.
İskandan birkaç ay sonra, Bayındır Köyü’ne genç bir hanım gelir. O yıl, 30’lu yaşlarda olan bu genç hanım, Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Gürsoy’dur. Özel görevli olarak Bayındır Köyüne gelen Nilüfer hanım, Nazlı Salihi bulur. Ve kendisine, kendisini, babası Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın gönderdiğini söyler ve bir ihtiyaç ve isteğinin olup olmadığını sorar. Nazlı Salih :
-Hayır kızım, hiçbir ihtiyacım yok. Yalnız, bu köye ben bir oğlumla beraber iskan edildim, diğer oğlum başka bir köye iskan edildi. Mümkünse; öbür oğlum da bu köye iskan edilirse memnun olurum. Der.
Nazlı Salih’in bu isteği çok geçmeden kısa bir zamanda yerine getirilir…
Muttalip USLU
ANTALYA