Para Politikası Kurulu PPK Temmuz ayı olağan toplantısında faizi 300 baz puan indirdi. Artık yıllık faiz %46 yerine, %43 olacak. Faiz indirimi piyasa yapıcıları ve ekonomi yorumcularının beklentileriyle örtüşüyor.
Bu durum mevduat faizlerine Pazartesi günü yansıdı. Kredi faizleri ise Ağustos ayı içinde şekillenir. Sanayici ve iş adamı krediye ulaşmakta ve teminde zorlanıyor. Bankalar için ideal olanı, topladıkları mevduatı devlet tahviline yatırmak. En itibarlı müşteri devlet, geri dönüş riski yok.
Bu ekonomik koşullarda, halkımızın
%90 ını oluşturan, işçi, memur, emekli ve işsiz ne durumda? Bilğileri tazelemekte fayda var.
-Ülkemizde, Ocak 2025 itibariyle asgari ücretli %30 zamla 22004₺,alırken,
-Emekli Ocak ve Temmuzda %35 zamla 2025 yılını tamamlayacak. /Memur maaş zammıda yıllık bazda,
emeklilerle benzer.
-2024 yılı kamu hizmetlerine yeniden değerlendirme sonucu %43,95 zam yapılıyor. Devlet vatandaşa verdiği tüm hizmetlerden (noter, ehliyet, pasaport, tapu vs) yukardaki oranda zamlı hizmet bedeli alıyor.
-Kamu merkez yönetim borç stoku
30/06/2025 te 11.462,4 milyar,
bunun 5.309,7 milyarı TL cinsi,
6.152,7 milyarı döviz borcu.
Kamunun tasarruf etmesi ve topluma ve fakirleşen yığınlara örnek olması gerekirken, savurganlık tam gaz devam ediyor.
Enflasyonla mücadelede tek enstrüman sıkı para politikası, finansal önlemler. Batılı bankerlerden alınan dövizlere yüksek faiz ödemesi. Baskılanan dolar kuru. Göreceli düşen enflasyon. Baskılanan döviz sonucu yurt dışı müşterisini kaybeden sanayici, işadamı.
Buna bağlı olarak artacak işsizlik.
Örnek olarak tekstilin Mısır’a göçü.
Önlem alınmazsa diğer sektörlerdede tekstil örneği yaşanabilir.
Bütün bunlara rağmen aylık iç borç faiz ödemesi 4 milyar dolar.
12 ayda 48 milyar dolar. Dış borç aylık faiz ödemesi 5 milyar yıllık 60 milyar dolar. Ayda 9, yılda 108 milyar dolar.Bugünkü kurla dört trilyon üçyüzyetmişdört milyar Türk lirası.
T C merkez bankası iç borç ve dıç borç için ayda 9 milyar dolar faiz oduyor..Resmi rakam..
AK parti iktidarının 2005 den 2018 e kadar hizmet yıllarında;
2005 yılında 142,8 milyar gelir,
faiz dışı gider 97,3 milyar, faiz45,5 milyar. 2018e gelindiğinde;
gelir850,5 milyar, faiz dışı gider780 milyar ve faiz 70,5 milyar.
2005 te faizin gelire oranı%31,9 dan, 2018de %8,3e düşüyor.
2018 den günümüze bütün dengeler bozuluyor.
Gelir geçen 8 yılda 12 kat artarken faiz 16,67 kat artıyor.
Artan gelir genelde kamu harcamalarına yetmediği için, borçlanma ihtiyacı artıyor, Buda faiz giderlerini artırıyor. Kamu gerçekten tasarruf etse, hem borçlanma ihtiyacı azalır ve borçlanma maliyeti düşer, hemde sonuçta ödenen faiz makul seviyeye iner.
Buna canmı dayanır. Zengin ve rantiye semirirken, fakir dahada
fakirleşiyor. Kısaca rantiyenin millî
gelirden aldığı pay artarken, halkın
çoğunluğunu teşkil eden,memur, işçi ve emekli fakirleşiyor.