"Nerede o eski günler diyoruz ya"
Hayat dediğimiz şey, aslında küçük dokunuşlarla güzelleşiyor. Koca koca sözler, büyük hesaplar bir yana; bazen bir selam, bazen samimi bir tebessüm, bazen de gönülden sorulan bir “nasılsın?” bütün ömre bedel oluyor. Çünkü insan, ancak insanla güzelleşiyor.
Ne demiş eskiler: “Bir vefadır selam verip hal hatır sormak.”
Bir düşünün; sabah evden çıkarken kapı komşunuza “hayırlı sabahlar” demek bile onun gününü güzelleştirmez mi? Ya da uzun zamandır aramadığınız bir dostunuza telefondan “aklıma geldin, hâlini merak ettim” demek… O anda karşı tarafta oluşan mutluluk, dünyalara değer. Çünkü hatırlanmak, insana kendini değerli hissettirir.
“Bir güzelliktir gül alıp gül sunmak.”
Gül dediğimiz illa çiçek olmak zorunda değil. Bir güzel söz de güldür, bir gönül alıcı tebessüm de. Misal, pazarda alışveriş yaparken bir satıcıya “bereketli olsun” demek, yolda yürürken size yol verene teşekkür etmek, en kıymetli güllerdendir. Çünkü insan, kalbinde ne varsa elinden de onu sunar. Kalbinde sevgi olan gül uzatır, kalbinde kin olan diken taşır.
“Bir tebessümdür geçmişi anıp hatırlamak.”
Hepimizin gönlünde yer eden anılar var. Çocukluk sokağımız, okul bahçesindeki arkadaşlarımız, bayram sabahı kokan anne evi… Hatırladıkça yüzümüze istemsiz bir tebessüm yayılıyor. İşte o tebessüm, gönül defterinde açılan bir güzellik sayfasıdır. Demek ki bazı izler silinmiyor; yıllar geçse de gönülde kalıyor.
“Bir özlemdir güzellikleri paylaşmak.”
Hayat tek başına yaşanacak bir yolculuk değildir. Sevinç paylaşıldıkça çoğalır, acı paylaşıldıkça hafifler. Mesela bir tepsiyi komşuya uzatmak, evinize gelen misafire gönülden ikram etmek, hastalanan bir dostu ziyaret etmek… Bunlar küçücük şeyler gibi görünür ama işte hayatın gerçek lezzeti burada gizlidir. İnsan tek başına yürürse eksik kalır, beraber yürürse tamam olur.
Bugün dönüp ardımıza baktığımızda görüyoruz ki; geriye kalan şeyler ne makam oluyor, ne mal oluyor. Aslında geriye kalan, verdiğimiz selamlar, sunduğumuz güller, paylaştığımız tebessümler, gönüllerde bıraktığımız güzel izler oluyor. Dünya fanidir, ömür kısadır. Giden her şey gidiyor ama bir dua, bir tebessüm, bir vefa iz bırakıyor.
İşte bütün mesele de bu: Bir gün ardımızdan anıldığımızda yüzlerde tebessüm, gönüllerde dua olabilmek…
Ya Rabbi…
Bizi vefasızlıktan uzak eyle. Kalplerimizi güzelliklerle doldur, ellerimizi güllerle donat, dillerimizi selamla süsle. Dostluklarımızı daim eyle, muhabbetimizi sahih kıl, yollarımızı bereketlendir. Bize geçmişimizi tebessümle anmayı, geleceğimizi ümitle kucaklamayı nasip et. Ve ardımızda hoş bir seda, hayırla anılacak izler bırakabilmeyi lütfeyle. Âmin.
18.09.2025
Hasan Günay