GÖBEK AÇMA MODASI VE ÇIKARDIĞI SES
MAKALE
Paylaş
25.07.2025 22:52
3 yorum
713 okunma
Faruk Başoğlu

Bismillah deyip söze başladıktan sonra  yazıya böyle bir başlık atmaya mecbur kaldığım için siz değerli okuyucularımdan hicap duyuyor, özür diliyorum. Bir moda rüzgarına kapılıp ta haya sınırlarını kırıp geçen ezip geçen bizim insanlarımız, Muhammed Sallallahü aleyhi ve sellemin ümmeti ve bu toplumun kadınları. Bu içimizi acıtan göbek açma ve ötesine geçerek çıplaklaşma, teşhircilik neyin nesi. Bir Müslüman toplumun çocuklarını kadınlarını nasıl bu hale getirebildiler, bu güce nasıl ulaştılar?

Düşmanlarımız bizi savaşmadan yeniyor, mağlup ediyor.

Ülke olarak pek çok alanda güçlü olabilirsiniz ama kültürel manada kendiniz olmaktan çıkıp başka toplumlara benzemeye çalışırsanız zayıflarsınız ya da kendi inancınız, imanınız ve değerlerinizin tersine bir yaşantınız oluşuyorsa bir de algı tuzağına düşmüşseniz işte o zaman; kendiniz olmaktan çıkmış ve yenilmişsiniz demektir. Bir insan için Müslüman olup ta Müslümanca yaşamamak ne acı verici bir durum ve aynı zamanda bu kişi kendisini ne büyük bir nimetlerden mükafatlardan mahrum bırakıyor.

Biz yeniliyoruz dostlar, biz tükeniyoruz. Meşhur ifadeyle söylersek; Çanakkale’yi geçemeyen düşman maalesef çanak antenlerimizden evlerimize kadar girdi. Acı ama gerçek. Algılarla bizi kuşattılar farkına bile varamadık. Nasıl mı? Algıdan kastım şu; Bir şeytan vesvesesi gibi yanlışları doğru, doğruları yanlış gibi gösterdiler. Haramlar masumlaştırıldı; günahtan karaya dönen yalanın rengi beyaz yalan, pembe yalan oldu, zinanın adı kaçamak, faizin adı getiri, alkolün adı aslan sütü olurken teşhirciliğin ve soyunmanın adı modernlik oldu. Kim daha fazla haya perdesini yırtarak daha fazla çıplak olursa adı cesurluk oldu. İnanca bağlı kalmanın adı da bağnazlık, yobazlık, gericilik oldu. İnancımıza, değerlerimize. ahlakımıza aykırı her davranış moda olurken salih ve tertemizce bir Müslüman kalma çabaları itibar edilmez yani demode oldu, ya da “hangi çağda yaşıyorsun” oldu. Evet bir bir bunları yaşıyoruz. Peki bu algıları nasıl yaptılar da köydeki masum genç kızlarımızın göbeklerine varana kadar açtırdılar? Bir yasa mı çıktı, bir dayatma mı oldu da onlar bu hale geldi, açıldı saçıldı. Dün İngiliz, Fransız, İtalyan gavurunun yapamadıkları haller bugün kendiliğinden nasıl oluyor? Maalesef dün başörtüsünü açmaya çalışan Fransız Ermeni gavuruna kurşun sıkan Sütçü İmamların çocukları bugün kendi elleriyle sadece göbeklerini değil vücudunun pek çok yerini kendi istekleriyle açar hale gelmesini yukarıda bahsettiğimiz algılarla başardılar. Filmlerde, dizilerde, güldürü programlarında bizim kadınlarımızın, kız çocuklarımızın nasıl giyineceklerine bizler değil onlar karar verdiler, yanlışa özendirip bunları çağdaşlık modernlik olarak işlediler, ince ince dokular. Biz de ailece oturup güldürü programlarını seyrettik komik bulduk, güldük eğlendik ve özendik.İsimlerimize varana kadar bizi aşağıladılar. Yıllarca Yeşilçam filmlerinde ve günümüz filmlerinde de Müslümanların mübarek sayıp çocuklarına isim olarak verdikleri kutsal aylar demode ve dalga geçilen isimler olmadı mı? Recep ismi; “Recep İvedik” ile Şaban ve Ramazan isimlerini ise “İnek Şaban” ve yalancı, uyanık, adam kandıran Ramazan tiplemesiyle aşındırıldı ve bu isimlerin tercih edilmesinin önü kesildi. Dinin şerefi demek olan Şerafeddin ismini “kötü kedi şerafeddin” tiplemesiyle aşağıladılar. Örnek çok ama yazı uzar. Başardılar. Yine filmlerde temizlikçi bayanlar başörtülü ve cahil tiplemesinde rol alırken evin hanımları çağdaş,açık saçık tiplemesinde rollendirildi.

Osmanlıda toplumun önderi konumunda olan din adamlarını filmlerde uçkur düşkünü olarak tiplediler.Bunlar da yetmedi gençlerin ağzına aldıkları şarkı sözlerinden bunları söyleyen şarkıcılara varana kadar edepsizlik, ahlaksızlık ve müstehcenlik, teşhircilik özendirildi, günün geçeri makbulü sayıldı. Gençlerimizin nasıl ve nerelerini açıp soyunacaklarını çarşaf çarşaf moda akımları ile gösterdiler yetmedi sahaya indirdikleri uygulama vitrin ajanlarını sokaklarda dolaştırdılar. Bunu bir örnekle anlatayım da abarttığımı zannetmeyin; Ankarada kıymetli bir abim, dostum 2-3 yıl önce anlatmıştı ve demişti ki “İşyerime zaman zaman iki bayan gelirdi, kıyafetleri göbek kısımları açık bir şekilde idi. Epey böyle giyinmeye devam ettiler. Bir müddet sonra başları açık ama başka bir yerleri açık olmayan bir kıyafetle geldiler, sordum; hayırdır, hidayet mi buldunuz açık yerlerinizi kapatmışsınız dedim. Bana dediler ki; “hayır, sandığın gibi değil, biz vazifemizi yaptık hedefimize ulaştık artık öyle giyinmemize gerek kalmadı.”
 Ne denli bizim çocuklarımızı, ailemizi bozmak için neler yapıyorlar, uğraşıyorlar değil mi? 
Sosyal medyayı kullanıyorlar, filmleri kullanıyorlar, müzikleri kullanıyorlar, festivallere, düğünlerimize, kutlamalarımıza varana kadar hükmediyorlar. Haydi hükmetmiyorlar diyelim; sen bir nişan düğün ya da bir sünnet merasimi bile yaparken inancına, imanına, kültürüne göre bir kutlama yapabiliyor musun yoksa “el ne der” deyip danslı, balolu, vur patlasın çal oynasın hesabı müstehcenliğin yarıştığı kıyafetlerle onların istediği gibi mi yapıyorsun? Peki biz ne zaman “el ne der” yerine “Allah ne der” diyeceğiz?

Tükeniyoruz, kar gibi eriyoruz. Bu günün göbek açan kız çocukları yarının nesillerini yetiştirecek olan yarının anneleri. Peki yarınlar nasıl olacak?
Hep aynı konuları haykırıp duruyoruz ama ne yapalım, milletimizi ayakta tutan aile mefhumu ölümüne saldırı karşısında iken, toplum alabildiğine Müslüman yaşantısından, Allahtan uzaklaşıp şeytani yaşantılara karışır iken böcekten çiçekten, trend olanlardan mı bahsedelim, yeşili koru, yerlere izmarit atma mı diyelim. Yazmaya haykırmaya devam edeceğiz, en azından huzuru İlahide diyecek bir sözümüz bir mazeretimiz olsun.
 Sonuç olarak gelin üzerimize üflenen algı deyin, moda deyin, çağdaşlık deyin ne deseniz deyin bizi biz olmaktan Müslüman kalmaktan uzaklaştıran bütün bu büyülere ve şeytanlıklara karşı bir euzü besmele çekelim kendimize gelelim. Yaşantımız el aleme göre değil Allah’ın rızasına göre olsun. Eşlerimizden çocuklarımızdan bu modernlik tuzaklarına düşerek soyunma yarışına girenler varsa güzellikle, şefkatle onları bu hatalarından döndürmek için konuşalım, hakikatleri görüp ayıkmalarına katkı verelim. 

Bu söylediğim bireysel olarak yapılabilecek olandır, bir de milletini korumakla görevli devletimizin de yapacakları vardır. Her alanda her şekilde icra edilen bu olumsuz algı ve tuzakları tersine çevirmek için onların yaptığı gibi her alanda her şekilde mücadele başlamalı başladıysa da güçlenmeli ve hızlanmalıdır. Yoksa Allah korusun yok olacağız ötesi berisi yok. Olayı basit bir göbek açma modası olarak görmeyelim; bu modanın sesi çatır çatır çıkıyor ve bu çatırtı sesi yıkılmakta olan aile yapımızın, toplumumuzu ayakta tutan destek payandalarının, mühendislik diliyle taşıyıcı kolonların çatırtısının sesidir.  

Ayasofyayı camii olarak ibadete açan, milli harp sanayimizi caydırıcı bir güç olarak ayağa kaldıran, pek çok alanda önemli işler başaran irade bu tehlikeleri görüyor ve gereğini yapacaktır diye düşünüyorum, ümit ediyorum, dua ediyorum, bekliyorum. Allah bu millete zeval vermesin. Amin.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 3 yorum yapıldı
Tevazu
https: www.desiringgod.org articles does-god-care-what-i-wear
Yorum Ekleyen: Atalay Şahin     30.07.2025 15:34:33
Çocuk ve egitim
Okadar güzel olmuski yazınız Allah'ım razı olsun sizden bende çok üzülüyorum gençlerimize benim çocuklarında var mücadele veriyoruz ama çokta başarılı olamiyoruz beyinleri yıkandı telefonla sosydl medyayla Allah'ım yar ve yardımcımız olsun inşallah bizleri hidayet eylesin
Yorum Ekleyen: Derya isbilir     29.07.2025 18:37:36
aynen gerçek
Eline diline yüreğine sağlık kardeşim.
Yorum Ekleyen: Ibrahim Kumas     29.07.2025 13:10:07

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya