Durdurun Dünyayı! Benim Biraz Düşünmem Lazım
MAKALE
Paylaş
25.09.2025 11:08
1.588 okunma
Faruk Başoğlu

Kimimizin küçük çocuğu okula başladı, kimimiz büyük çocuğunu üniversiteye yerleştirdi geldi, kimimizin düğün telaşı yeni bitti ya da nişanı daha yeni yaptık. Hayırlı uğurlu olsun maşallah diyelim. 

Kimimizin yarın ödenecek taksiti veya çeki senedi var hem de para tamam olmamış eksiği de var. Kimimiz müşterisine yetiştireceği işi henüz tamamlayamamış üstelik ustası fazla para veren bir başka işyerine transfer olmuş, morali bozuk ne yapacağını düşünüyor, Allah kolaylık versin, işi gücü rast gelsin. 

Kimimizin gideri fazla maaşı az, ihtiyaçları, talepleri karşılamakta zorlanıyor, doktorsa stres yapma diyor, Allah kazançlara bereket versin, umulmadık yerden rızıklar gelsin. Kimimizinse işi gücü bir kenara koyup sevdiklerinden hasta olanı var, her şeyden geçmiş bir vaziyette hastane köşelerinde Rabbe yakarır, korktukları olmasın hastası şifa bulsun diye dua eder. Allah hastalarımıza hayırlı şifalar versin. Hayatımıza dair anlatacağımız hallerimiz uzar gider.  

İşte bu hallerimiz bazen bizi bize bırakmaz oradan oraya savurur da savurur. Derken bir bakmışız hayat tükenivermiş; eee ne olacak şimdi?

İMDAT!

Önemsediğimiz işimiz, özendiğimiz evimiz, arabamız, eşyalarımız ve dahi mücadelesini ve müdafaasını yaptığımız makamımız, kariyerimiz ya da çoğaltmaya çalıştığımız beğenilerini beklediğimiz sosyal medya takipçilerimiz bizim bu halimize bir çare bulup bize yardımcı olabilecekler mi? Çünkü biz mesaimizi, paramızı, emeğimizi, ömrümüzü onlar için harcadık.

Hiç birinden bir gram fayda yok değil mi? Olacak olan oluyor, ölecek olan ölüyor, kaçış yok istisnasız her canlı bunu yaşıyor. 

Çünkü bizi yaratan Yüce Allah; “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.” (Ankebut -57) , “Her nerede olursanız olun hatta yüksek kaleler içerisinde bile bulunursanız bulunun, ölüm sizi bulur.” (Nisa-78) Derken,O’nun sevgili Rasülü Hz.Muhammed Sallallahü aleyhi ve sellem ise şöyle buyuruyor; “Hiçbir kul, kıyamet gününde ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bulunduğu yerden kıpırdayamaz.”Öyleyse bizim bu hakikatlere göre hareket etmemiz gerekmez mi, aklın yolu bu değil mi? 

Evet tam da öyle; ama niyeyse ahiret hazırlığı hep ikinci planda kalıyor sanki. Çaresiz kaldığımızda, zorda kaldığımızda sığındığımız, imdat istediğimiz Rabbimize rahatladığımız zamanlarda da O’nu anıp O’nun istediği gibi bir kul olabiliyor muyuz? Yoksa önceliklerimizde öne başka şeyler mi geçiyor? Ya da bazılarımız; Allahtan, Peygamberden, Kur’an’dan uzak bir şekilde sürdürdüğü hayatın bahtsızlığında mı boğuluyor?

GEÇİŞLER ÜCRETSİZ

 İşin özünde nasıl bir düşüncemiz ve yaşantımız olursa olsun ömür sahnesinin inen son perdesinde yüzleşeceğimiz ve hiç bir güç ve kudretin değiştiremeyeceği bir hakikat var. Bu hakikat; Allah’ın biz kullarını yaşam tercihinde   serbest bıraktığı ama zerre miktarını dahi göz ardı etmeyip mükafat ya da ceza olarak karşılık vereceği hayatımızın sona ermesiyle hiçbir sistemin değil sadece Allah’ın hükümlerinin geçerli olacağı ahiret yurduna bir giriş ve bir başlangıçtır.

Şimdi yaşantımızdaki yanlışlar için bir sürü mazeret,mecburiyet veya izah getirsek de bu hakikatler karşısında bunların hiç bir hükmü olmayacaktır. O zaman biz kendimizden başka kimi kandırıyoruz?

İnsan, ister ateist olsun, ister büyük günahlara bulanmış bir hayatın içinde olsun, isterse çağının en moderni ya da zengini olsun nerde nasıl ve kim olursa olsun, ölüm anı geldiğinde bu hakikatlerle yüzleşecek ve kaçış yolu olmayacaktır. Rabbimiz bizi bu hakikatle yüzleşmeden önce bakın nasıl uyarıyor: “Bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!” (Ankebut suresi 64) “Mal sahibi mülk sahibi hani bunu ilk sahibi? Mal da yalan mülk de yalan var biraz da sen oyalan.” Diye atalarımız da boşuna dememiş.

Herkesin icra ettiği bir meslek, uğraş, meşguliyet, görev, vazifesi vardır. Hatta kendini boş işlere adayanlar, bir şeyleri abartıp tapınanlar bile olabilir. Bütün bunların adına ne derseniz deyin bu uğraşların yapısı gereği ya da raconu gereği dine, maneviyata, Allaha uzak ve mesafeli bile olabilir. Ama onlar öyleydi diye hesabı görülürken bir esneklik sağlanmayacak. Ya da; ölümden  sonraki hayatı istemiyor ve dahi kabul etmiyordu diye de herkesin muhatap olmaya mecbur olacağı muamelelerden muaf olmayacaktır. 

KENDİNE BİR İYİLİK YAP;TELAŞLARA BİR MOLAVER

Öyle bir imkan ve ihtimal olmayacağına göre hepimiz neyin içinde ve takibinde olursak olalım hemen şimdi bütün bu telaşlara, uğraşlara, koşuşturmalara ve kendimizi avuttuğumuz mazeretlere, sığınmalara ve hatta inatlara bir mola verelim. Kendimizi önemsiyorsak, kendimize değer veriyorsak kendi iyiliğimiz için bir şey yapalım. Hayat fani ölüm ani derler ya işte bu ani geliverecek olan ölüm gelmeden önce ölüm ve ötesi için bir muhasebe bir hazırlık yapalım. Gideceğimiz yerde geçerli olacak para birimi ne  ise o para biriminden biriktirelim. O para birimi ise sadece ve sadece İslam dinini mazeretlere sığınmadan zamanenin şartlarına teslim olmadan sadece ve sadece Allaha teslim olup dosdoğru yaşamaktır, salih amel denilen Allahın sevdiği ve istediği güzel işleri yapmaktır. 

HAYAT BİR BUMERANG;GÖNDERDİĞİN SANA GERİ DÖNER

Herkes ölene kadar Allahımızın Rahman ismince verdiği imkanlarla dilediğini kendi iradesi ile yapmakta ve dilediği gibi yaşamakta özgürdür ama şu unutulmasın ki; ölümle birlikte yeni bir hayat başlayacak ve bu yeni hayatta Allahın kanunlarına boyun eğeceğiz. Bu dünyada yaptıklarımızın karşılığı olarak sadece ve sadece  O’nun vereceği hükümlerin icra olacağı sonsuz bir hayat süreceğiz. 

Aklı olan, kendini seven ona göre hareket eder. 

Peygamberimiz Sallallahü aleyhi ve sellem “Akıllı insan ahireti için hazırlık yapan kişidir” buyuruyor. Allah bizleri ayetinde buyurduğu

 “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım” (Fecr – 24) diyenlerden değil de iyi ki önden göndermişim diyenlerden eylesin. Amin.

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya