1963’ten itibaren ABD ve Batı ülkeleri devreye girerek nüfus artış hızını düşürücü politikaların Türkiye’de uygulanmasını sağlayacak zemini oluşturdular. 1965 yılında uygulanmaya başlanan nüfus planlaması, dış kaynaklı bir projeydi. Rockefeller’in kurucusu olduğu Population Council’in 1963’te hazırladığı rapor ve Türkiye’deki faaliyetleri, nüfus planlamasının başlatılması ve uygulanmasında önemli rol oynadı
Cumhuriyet döneminde farklı nüfus politikaları uygulandı. 1923-1963 yılları arasında "pronatalist politikalar", yani nüfus artış hızını yükseltmeye yönelik politikalar uygulandı. 1963-2005 yılları arasında ise "antenatalist politikalar", yani nüfus artış hızını azaltmaya yönelik politika izlendi. Nüfus konusunda önemli çalışmaları olan Prof. Dr. Cemalettin Şahin'in çalışmalarına göre nüfus politikamız şöyle dönüştü.
Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk'ün en büyük amaçlarından biri 13 milyona düşen Türkiye'nin nüfusunu artırmaktı. İzlenen siyaset sayesinde 1950'de nüfusumuz 21 milyona ulaştı. 1950'li yıllarda sağlık şartlarındaki iyileşmeler sayesinde bebek ve çocuk ölümleri azalmaya, doğurganlık artmaya devam etti. 1955-1960 yılları arasında Cumhuriyet tarihinin en yüksek nüfus artış hızına ulaşıldı. 1965'te ise nüfusumuz 35.5 milyona ulaştı.

Rockefeller, Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Konferansı'nda.
İMAMLARA KURS VERİLDİ
1950'lerin sonlarından itibaren Türkiye'de nüfusun ekonomik kalkınmayı engellediği yönünde zemin oluşturulmaya başlandı. Mart 1958'de İstanbul Üniversitesi ve Rockefeller Vakfı birlikte "Nüfus Artışı ve Ekonomik Kalkınma" konusunda konferans düzenlendi.
1962 yılında Başbakan Yardımcısı Turhan Feyzioğu, DPT tarafından hazırlanan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı hakkında Meclis'te yaptığı bir konuşmada, yüksek doğurganlık hızının düşürülmesi için NATO ve OECD'den baskılar yapıldığını ifade etti. Feyzioğlu, yabancı heyetlerin her defasında nüfus artışı ve buna karşı düşünülen tedbirleri sorduğunu belirterek, OECD Delegasyon Başkanı Kristerizin'in Türkiye'nin Batı ülkeleriyle arasındaki medeniyet ve refah seviyesini kapatmasında yüzde 3'e yakın yıllık nüfus artış hızı konusunda endişesini dile getirdiğini söyledi.