Bir Kıvılcım Bütün Bölgeyi Yakabilir: Türkiye Stratejik Sabır Sınavında
MAKALE
Paylaş
13.09.2025 15:17
1 yorum
1.454 okunma
Hüseyin Demir

Ortadoğu, yüzyıllardır ateşten bir coğrafya. Kanın ve gözyaşının gölgesinde nice medeniyetler yükseldi, nice kavimler yok oldu. Bugün yine aynı soru karşımızda: “Ne yapmalı?” Gazze’den yükselen çığlık, hepimizin vicdanını kanatıyor. Fakat sadece öfke yetmez; akılsız öfke, ateşe körükle gitmekten başka bir şey değildir.

Türkiye, işte bu noktada tarihî bir yol ayrımında. Bir yanda halkımızın haklı öfkesi, diğer yanda devlet aklının gerektirdiği soğukkanlılık… İşte bu dengeyi kurmak kolay değil. Ama liderlik tam da burada anlam kazanıyor. Çünkü liderlik, kalabalıkların sesine teslim olmak değil; o sesi hakikatin terazisinde tartabilmektir.

İsrail’in tahrikkâr saldırıları karşısında “hemen savaş” çağrıları kulağa hoş gelebilir. Ama hakikat şudur: İsrail’le yaşanacak bir savaş, sadece iki ülke arasında kalmaz. Arkasında ABD başta olmak üzere Batı’nın büyük bir kısmı vardır. Üstelik İsrail’in nükleer kapasitesi, göz ardı edilemeyecek bir gerçek olarak masadadır. Böyle bir denkleme hazırlıksız girmek, yalnızca Türkiye’yi değil, bütün ümmeti ateşe sürüklemek olur.

Bu yüzden “stratejik sabır” kavramı hayati bir önem taşıyor. Sabır, pasif bekleyiş değildir. Sabır, hazırlığın diğer adıdır. Sabır, zamanı gelince en güçlü cevabı verebilmenin iradesidir. İşte Türkiye bu sabrı gösteriyor.

Bugün elimizde yalnızca dualarımız yok; gökyüzünde Bayraktar’larımız, Akıncı’larımız; denizlerde MİLGEM’lerimiz; karada Altay tankımız, Korkut ve Hisar sistemlerimiz var. Dün bize ambargo koyanların “olmaz” dediği silahları bugün biz yapıyoruz. Bu atılım bir tercihten çok, kaderimizin mecburiyetidir. Çünkü bağımsızlığın gerçek ölçüsü, toprağını ve halkını kendi gücüyle koruyabilmektir.

Dış politikada ise Ankara, vicdanın ve aklın sesi olmayı sürdürüyor. Gazze’deki zulme karşı uluslararası platformlarda ses yükseltmek, insani yardımı kesintisiz ulaştırmak ve dünyaya “adalet” çağrısını duyurmak… İşte bu çizgi, Türkiye’yi yalnızca bir bölge ülkesi olmaktan çıkarıp küresel vicdanın temsilcisi yapıyor.

Burada halkımıza da büyük sorumluluk düşüyor. Gazze’nin acısını yüreğimizde hissetmek elbette insanî bir borçtur. Ama öfkeyi akılla buluşturmak, sabrı stratejiye dönüştürmek zorundayız. Çünkü duygular günü kurtarır; akıl ise geleceği inşa eder.

Türkiye bugün geleceği inşa ediyor. Bağımsız bir savunma sanayi, güçlü bir ekonomi, etkin bir diplomasi… İşte liderlik budur: Hem masada hem sahada söz söyleyecek kudrete sahip olmak. Ve en önemlisi, hangi adımın ne zaman atılacağına kendi iradesiyle karar verebilmek.

Unutmayalım: Tarih, sabırla yoğrulan milletleri ödüllendirmiştir. Bugün sabırlı olan, yarın muktedir olacaktır. Türkiye’nin stratejik sabrı, işte bu muktedir geleceğin sessiz çığlığıdır.

Selam ve dua ile.

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Toplam 1 yorum yapıldı
Tebrikler...
İsabetli görüşler için TEBRİKLER...
Yorum Ekleyen: Muttalip Uslu-ANTALYA     14.09.2025 05:17:06

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya