İSLAM EN İYİSİ FAKAT BİZ DEĞİLİZ!
İslamiyet en son, en ekmel dindir. Allah(cc) indinde tek din İslam’dır. Kur’an Allah’tan gelen son vahiy ve en son kitaptır. Başka kitap da gelmeyecektir. O Allah(cc) tarafından kıyamete kadar korunmuştur. Değiştirilemez ve tahrif edilemez. Hz Muhammed(sav) en son ahir zaman peygamberidir. İslam ahir zaman dini, Kur’an ahir zaman mesajıdır. İslam modern çağların dini, Hz Muhammed modern çağların peygamberidir. Kur’an vahyi insan ve alemler için en büyük rahmettir. Dünya ve ahiret insan için en iyisi, en güzeli emir ve nehiy olarak vazedilmiştir.
Kur’an’a uyan insan dünya ve ahiret saadetine erecektir. Ona inanan ve onu yaşayan mutlu, huzurlu, müreffeh olarak iki cihanda kurtuluşa erecektir. Ona inanmayan ve onu yaşamayanlar dünya ve ahirette ziyandadır, kurtuluşa eremez, gerçek mutluluğu bulamazlar. Kur’an’a inanan ve peygamberin sünnetini yaşayanlar; ileri, müreffeh, mesut olacaklar, medeniyette, ilimde, teknolojide gelişmiş, başarılı en modern ümmet/toplum olacaklardır. Hukuk, adalet, ahlak, insan hakları ve insani değerlerde örnek toplum olacaklardır. Yeri, göğü ve arasındakileri yaratan Allah(cc) insan için fıtri olanı, en iyi olanı, güzel olanı, en hayırlı olanı ve onu dünya ahiret yüceltecek olanı bildirmiştir. Kuran’a inanan ve onu yaşayanları kimse geçemez, ondan ileri ve üstün olamazlar. İmanımız, inancımız ve İslam’ın öğretisi tam olarak bu değil midir?
O zaman büyük ve can alıcı, acıtıcı soru şudur:
Neden bugün dünyada Müslümanlar en geri, en fakir, en zelil durumdadır? Bilim, teknoloji, eğitim, sağlık ve uygarlıkta dünyanın özellikle Batı’nın gerisinde kalmıştır? Niçin adalet, hukuk, ahlakta nal topluyoruz? Barış, huzur, güvenlik ve refah yok. İnsanlar doğdukları vatanlarını terk etmek, göç etmek, mülteci olmak için canları pahasına kaçıyorlar. Niçin Müslüman coğrafyadan özellikle Batı ülkelerine mülteci talebi var? Yollarda, nehirlerde, denizlerde, sınır boylarında ölümü göze alarak canhıraş akın akın kaçıyorlar. Savaşlar, anarşi, terör, açlık Müslüman ülkeleri yıkıyor, yakıyor niçin? Neden insan hakları ve insani değerler ayaklar altında? Niçin Müslüman olmayan özellikle Batı ülkeleri her alanda ileri, güvenlik ve refah içindeler? Neden Batı yani Müslüman olmayan Hristiyanlar, gavurlar bizden daha güçlü, örgütlü, sağlıklı ve eğitimli? İnsan hakları düzeyi yukarılarda, sosyal yardım ve dayanışma konularında daha etkililer niçin? Hatta daha adil, özgür, uygar, bilim ve teknolojide daha öndeler. Ekonomik refah içinde, birbirlerine saygılı, dürüst, sorumlu ve güven içindeler niçin?
Bu müthiş bir paradoks/çelişki değil mi? Bir tarafta en son, en ekmel vahyin inananları diğer tarafta onun kafirleri. Ama tablo bu! Tam yüz seksen derece tersi olmalı değil mi? Yani Müslümanlar ileri, onlar geri, insanları sefil, eğitimleri kötü, şehirleri pis, sosyal yapıları çürümüş olmalı değil miydi? Ya da en azından Müslümanlardan daha geri, ilkel ve kötü olmaları gerekmiyor muydu? Ne yazık ki böyle değil! Bütün Müslümanların bugün zihnindeki beyin çatlatan soru bu değil midir? Müslümanlığımızla yüzleşmek… Peki neden?
Bu devasa paradoksun, bu ürperten sorunun en kısa ve özlü cevabını Bosna lideri bilge Başkan Aliya İzzetbegoviç vermiş: ‘’İslam en iyisi ama biz en iyisi değiliz.’’
İslam Konferansı Örgütünün bir toplantısında İslam ülkelerinin bütün temsilcilerinin gözlerinin içine baka baka başları öne eğdiren sözlerini söylemiş Aliya:
“Açık konuştuğum için beni bağışlayın. Güzel yalanların bize faydası olmaz; ama acı gerçekler ilaç olabilir…Batı çürümüş değil; güçlü, örgütlü ve eğitimli. Okulları bizimkilerden iyi, kentleri bizimkilerden temiz. İnsan hakları düzeyi yüksek ve sosyal yardım konusunda daha örgütlü. Batılılar çoğunlukla sorumlu ve dakik kişiler. Bunlar, Batılılardan edindiğim tecrübelerim. Batılıların ilerlemelerinin karanlık yönünü de biliyorum ve bunun gözümden kaçmasına izin vermiyorum. Hakikat, İslam en iyisi! Ama biz en iyisi değiliz. Batıdan nefret etmek yerine onunla rekabet etmeliyiz. Kur’an bize bunu emretmiyor mu? Hayırlı işlerde yarışın.”
Çalışana Allah verir. Müslüman olan olmayan ayırt etmeden Allah sonsuz rahmetinden verir. Hakiki mümin, gerçek inanan, iyi Müslüman çalışırsa Allah daha çok verir, rahmetini bereketlendirir. Ama maalesef biz en iyisi değiliz, kötüyüz! İnancımızda ve yaşayışımızda yanlışlıklar, eksiklikler var. Samimi ve ihlaslı değiliz. Çalışmıyoruz. Tembeliz. Adil değiliz. Maalesef ahlaklı da değiliz.
Adaletle yönetemiyoruz ülkelerimizi. Haksızlığı, israfı ve zulmü önleyemiyoruz. Kötü yönetimleri sorgulayamıyor, hayatımızı kontrol edemiyoruz. Tevhidi, Kur’an’ı ve inancımızı bilgiyle, şuurla kavrayamıyor, sünneti yaşayamıyor. Mazlumu koruyamıyor, zulmü önleyemiyoruz. İfrat, tefrit ve israftan kurtulamıyoruz. İyiliği yüceltemiyor, kötülüklere dur diyemiyoruz.
Evet batının ilerlemesinin karanlık yönleri var. Emperyalist yöntemler, sömürgecilik, soykırım ve jenosit uyguladılar. Arkalarında gözyaşı, kan, zulüm ve katliamlar bıraktılar. Batıl, çürümüş ve hastalıklı yönleri var elbet. Ancak bugün bizden ilerdeler bu gerçek.
Nefrete, hasete, intikama lüzum yok. İyilikte, uygarlıkta yarışalım. Rekabet edelim. Daha çok çalışalım. Daha iyi olalım. İnsanlığın, iyiliğin, güzelliğin, adaletin, özgürlüğün, zafer ve başarının İslam’da ifade edilen prensipleri, evrensel şartları ve değerleri apaçık bellidir. Bunları Müslüman olmayanlar da biliyor. Allah’ın adeti (sünnetullah), gücünü iman edenlerden yana koymak değildir. Zafer ve başarı bunların şartlarını yerine getirenlerin, kulun yapması gereken hususları, zaferin ve başarının şartlarını ihmal etmeyenlerindir. Onları kim güzel uygularsa daha iyi olur ve ilerler. Kimler uygulamazsa kötü olur ve geri kalır.
Var olan netice de budur maalesef.
Sonuç.: İslam en iyisi fakat biz (Müslümanlar) değiliz.
Aydın Bolat
20.01.2024