Bir Dua, Bin Umut, Sonsuza Sumud
MAKALE
Paylaş
04.10.2025 10:56
40.953 okunma
Mesut Akdağ

Sözün bittiği, kelimelerin uçup kaybolduğu, dillerin tutulduğu bir zamandayız. Her şeye rağmen etkisini sürdürecek sadece vicdanlar, umutlar, hayaller... Ve tabii ki en büyük silahımız, en büyük gücümüz: Dua.

Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, sözlerimizin, yazılarımızın, hatta meydanlardaki gösterilerimizin ve daha nice faaliyetlerimizin hiçbir tesiri ve yaptırım gücü olmamakta. Güçlü olan, gücünü orantısızca kullanarak ister suçlu ister suçsuz fark etmez, canın istediğine ezmek, vahşetmek, katliam yapmak için insanın aklına gelmeyecek ve havsalasına sığmayacak her türlü zulmü yapmaktan geri durmuyorlar. Masumları daha da çaresiz hale getirebilmek, yok etmek için tüm imkanlarını seferber ediyor.

Vicdan sahibi insanlar yapılan bu zulümler karşısında masumlara yardım etmek için tamamen barışçıl yollarla faaliyetler yapıyorlar ancak her teşebbüsleri zalimlerin engeliyle karşılaşıyor/boşa çıkarılıyor. Bu zalim sürüsü, mazlumların bir nebze olsun nefes almasına dahi izin vermiyor.”

İşte bütün insani teşebbüslerin sonuç vermediği, sözün ve kelimelerin kifayetsiz kaldığı yerde vicdan, umut, hayaller ve dua devreye girer.

Günümüzde dünya tarihinin belki, belki değil gerçekten adını dahi koymakta zorlandığımız en büyük katliamı, soykırımı, vahşeti yaşıyoruz. Dünyanın gözü önünde, canlı yayında, telefonlarımızdan, televizyonlarımızdan, sosyal medyadan Filistin ve özellikle Gazze halkının, bilhassa çocukların, kadınların ve ihtiyarların soykırımına şahit oluyoruz. Gizli gizli akan kalbimizin gözyaşlarıyla derinliklerde kalabilmiş vicdanımızla hüzünle izliyoruz, seyrediyoruz. Bu görüntüler karşısında elimizden bir şey gelmemenin acısıyla, sızım sızım acılar içinde kıvranıyoruz ve "Yapacak bir şeyimiz yok. Ağlamaktan başka ne gelir elden?" Diyoruz.

Hiçbir şeyin yapılamadığı yerlerde esasında elden çok şey gelir! Dua gelir, uyuyan vicdanları harekete geçirmek gelir ve sarsılmaz bir umut gelir.

Peygamber Efendimiz (sav) zamanına bir bakalım: Hendek Savaşı'nda, Mekkeliler 10.000 kişilik tam teçhizatlı zamanın en büyük askeri ordusunu oluşturup Medine'yi kuşatmışlardır. Medineliler ise o zaman yokluğun yokluğunu yaşamaktadırlar. O kadar yokluk hâkim ki, açlıktan karınlarına taş bağlayarak hendek kazıyorlardı. Bu vaziyet halindeyken düşmanların karşısına ancak içlerinde yaşlıların da bulunduğu 3000 savunmasız ordu kurabilmişlerdir.  İşte Müslümanların durumu o kadar vahim, o kadar çaresiz görünüyordu.

Hendek kazılırken büyük ve sert bir kaya çıkar. Sahabeler parçalamak için çok uğraşırlar fakat kıramazlar. Sonunda Peygamberimizi (sas) çağırırlar. Peygamberimiz (sas) kayayı kırmak için her vuruşunda “Allahu Ekber!” diyerek müjdeler veriyordu. İran’ın, Rum diyarının (Bizans’ın) ve San’a diyarının fethedileceğini müjdeledi. Bu müjde, o çaresiz anlarında, duayla ve ümitle yeşertilen devasa bir moral oldu, güç oldu, kuvvet oldu. Böylece kazandıkları iman ve umutla Hendek Muharebesi’ni kazandılar.

Bugün, başta Gazze olmak üzere tüm Müslümanlar aynı müşriklerin Hendek’te kuşattıkları gibi Amerika ve Siyonist İsrail’in kuşatması altında. Amerika ve Siyonist çete İsrail, bütün güçleriyle bir avuç savunmasız, güçsüz, masum olan kadını ile erkeğiyle, ihtiyarıyla tamamen ve tamamen zayıf olan Gazze'yi kuşatmışlar. Gün gün büyük bir acımasızlıklar yüzlerce Gazzeliyi katlediyorlar.

Hiroşima’ya atılan atom bombasından kat kat fazla bombaları Gazze’deki savunmasız sivillerin üzerine yağdırmalarına ve her gün yüzlerce masum insanı katletmelerine rağmen, hiç beklemedikleri büyük bir direnişle ve sarsılmaz bir imanî duruşla karşılarında buldular. Görünürde bir kaçık suda boğulacak kadar az ve güçsüz zannedilen Gazzeliler “Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzap 33/23) ayetindeki anlatılan kimseler gibi imanlarından dolayı Allah’a verdikleri ahitlerinde sapa sağlam uyuyorlar. Bu yüzden on binlerce insanı katletmiş olsalar da o bir avuç masum insanın inancından ve duruşundan tek bir adım geri attıramadılar ve onlara galip gelemediler.

Dünya tarihinin en acımasız vahşetine karşı vicdanlar harekete geçti. Sumud (Arapça: sebat, kararlılık, toprağa bağlılık) flosu yola çıktı. Bütün dünya, dualarıyla, sözleriyle, vicdanlarıyla ve gösterileriyle Sumud’un yanında oldu. Maalesef, hiçbir şekilde kanun tanımaz Siyonist güçler tarafından teşebbüsleri durduruldu. Yine söz sustu, kelimeler havada kaldı ve diller tutuldu.

Her ne olursa olsun unutmayalım ki: “Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Âl-i İmrân Suresi, 54. Ayet) ayetinin yansımasında olduğu üzere imanın ve umudun neticesinde, bir gemi o abluka zincirini deldi ve Gazze’ye ulaştı!

Bu, bize büyük bir umut, muazzam bir güç verdi. Demek ki, yürekten isteyince oluyormuş! Demek ki dua ve umut, en büyük gücümüzmüş. Demek ki harekete geçen vicdanlar, en büyük kuvvetleri bile yerle bir edebiliyormuş.

Öyleyse, gelin! Vicdanlarımızı ve dualarımızı harekete geçirelim. Bütün dünyadaki mazlumların yanında olan, dini, dili, ırkı ne olursa olsun tüm insanlarla beraber olalım. Ve bu coğrafyanın en büyük belası olan Siyonist zulmü yok etmek için yılmadan çalışmaya devam edelim.

                                                                                        Mesut AKDAĞ

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya