Modernliğin Labirentinde İman’ın İzini Sürmek
MAKALE
Paylaş
09.11.2025 15:55
361 okunma
Hüseyin Demir

Belirsizlik Felsefesiyle Kuşatılan İnsanlık

İnsanlık, bugün tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar belirsizliğin felsefesiyle kuşatılmış durumda.
Her şeyin anlamını yitirdiği, değişimin kutsallaştırıldığı bir çağdayız.
Artık mesele sadece değişmek değil; değişimin kendisine iman etmek…

Ya ruhumuzu koruyacağız, ya da onu seküler bir kültürün ellerinde kaybedeceğiz.
Ya kimliğimizi Müslüman bir zihin dünyasıyla yaşatacağız,
ya da her renge bürünen “seyyar” bir zihniyetin içinde yok olacağız.

Müslüman Toplumun Nesneleşme Serüveni

Bir zamanlar kendi medeniyetini kuran özne olan Müslüman,
bugün başkalarının ürettiği fikirlere mahkûm hâle geldi.
Üretiyor gibi görünüyor ama aslında başkalarının üretimini yeniden dolaşıma sokuyor.

Bu durum yalnızca kültürel değil; ruhsal bir çöküştür.
Müslüman toplum, “özne” olmaktan çıkmış, düşünce transferi yapan bir topluma dönüşmüştür.

“Trans Düşünce”: Zihniyetsizlik Zihniyeti

Çağımızın adı artık “trans düşünce çağı”dır.
Ruhî, kültürel, cinsel, toplumsal tüm alanlarda sürekli bir geçiş hâli yaşanıyor.
Bir kimlikten diğerine geçmek özgürlük değil; köksüzlüğün ideolojisidir.

Bu anlayışın özünde bir paradoks gizli:

“Dünyada tek hakikat, hakikatin aslında olmadığıdır.”

İşte bu yüzden “trans düşünce” ne kutsalı tanır, ne ölçüyü, ne istikameti…
Hakikat, inanç, örf, hukuk — hepsi birer “seçenek” hâline getirilmiştir.

İnançsızlığın Karanlık Aynası

İnançsızlık, insanı özgürleştirmez; vahşileştirir.
Kadim bilge demişti:

“İnsan inançsız kalmaya görsün; tapındığı tanrılarını bile yer.”

Tarih de bunu gösterdi:
Tanrılar birbirini yer, insanlar kardeşini…
İnançsızlık arttıkça insan kabalaşır, kalpler taşlaşır.

Gelenekten Kopan Modern Müslüman

Osmanlı sonrası dönemde Müslüman toplum ikiye ayrıldı:
Bir yanda köklerinden beslenen sahih İslam,
diğer yanda Batı’nın dayattığı, her şeyi “akışkan” hâle getiren modern yaşam biçimi.

Sonunda Batı, amacına ulaştı;
Birçok Müslüman toplum Batı’nın kopyası hâline geldi.
Kimliğini koruyamayan her toplum, başkasının hikâyesinde figüran olmaya mahkûmdur.

“Neden”in Bilimi, “Nasıl”ın Felaketi

Amerikalı yazar Ursula K. Le Guin’in şu sözü bu çağın özetidir:

“Neden sorusu, nasıl sorusundan daha önemlidir.
Einstein ‘neden’ diye sordu ve görecelik kuramını buldu.
Nasıl’ diye düşündüğünde ise, atom bombasını icat ettiğini gördü.”

Biz de yeniden “neden” sormalıyız.
İman merkezli düşünceyi, hikmetle yoğrulmuş ilmi yeniden keşfetmeliyiz.
“Nasıl” sorusunu sormayı ise kalpleri birleştiren, insanı dirilten bir amaca yönlendirmeliyiz.

Çözüm: İman – İlim – Amel Üçgeni

Gerçek kurtuluş, üç kelimede gizlidir:
İman, İlim, Amel.
Bu üçü birleştiğinde Müslüman kimlik yeniden dirilir,
toplum yeniden ayağa kalkar.

Bu sadece bir dua değil; bir medeniyet çağrısıdır.
Biraz sabır, biraz gayret, biraz da samimiyetle…
Hakikat yeniden parlar, belirsizlik dağılır.

Ve sözün özü: Hakikat Sabittir, Zaman Değil

Zaman değişir, insan değişir; ama hakikat değişmez.
Kimliğini hakikate göre kuran kaybolmaz.
Çünkü iman, belirsizliğin karanlığında yön bulmanın tek pusulasıdır.

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya