BATI’NIN DÜZENİ BİZİM DAĞINIKLIĞIMIZDAN DOĞDU
MAKALE
Paylaş
19.10.2025 20:58
332 okunma
Hüseyin Demir

Bugün İslam dünyasının en büyük açmazı, ne inkâr ne cehalettir; asıl büyük dert, düşünceyi hayattan, hayatı düşünceden koparmaktır. Kâğıt üzerinde fikir var ama hayatta karşılığı yok. Meydanda hareket var ama arkasında idrak yok. Bir kanadı kırık kuş gibi sağa sola çarpa çarpa düşüyoruz. Ne yere konabiliyor ne göğe yükselebiliyoruz.

Batı bizi akıl ve sistemle geçti, çünkü düşündüğünü kurdu, kurduğunu uyguladı. Biz ise ya sadece konuşuyoruz ya da başkalarının sistemlerini taklit ediyoruz. Kendi hikmet kaynağımızdan habersiz, başkalarının artıklarına muhtaç kalıyoruz. Kendimize ait sözümüz var ama sistemimiz yok. Düşüncemiz var ama pratiğe geçmiyor. Uygulamamız var ama kökü bizde değil.

Kur’an, mana bakımından dipsiz bir okyanus. Ama biz kıyısında gezip duruyoruz. İlmin, hikmetin, medeniyetin şifreleri elimizde duruyor ama şifreyi çözecek ehil eller ortada yok. Lafızlarla oyalanıyoruz; manaya inmeye cesaret edemiyoruz. Ayetler tükenmez ama onlardan anladığımız tükendi. Neden? Çünkü idrak damarımız kurudu, kalbimiz yoruldu, aklımız taşlaştı.

Bugün İslam coğrafyasında yetişmesi gereken insan tipi bellidir:
Hem düşünen hem yapan. Hem bilen hem yaşayan. Hem çağın diline hakim hem hakikatin şuurunda. Bir ayağı manevi kökte, diğer ayağı hayata basan. Teoriyle pratiği nikahlamış, masa başı fikirle meydan gerçeğini birleştirmiş adamlar… Eskilerin “hakikat ehli”, “şifre çözücü”, “hikmet eri” dediği tipler. Şimdi adeta fosil gibi kayboldu.

İslâm dünyasının çöküşü, kılıçsızlıktan değil kafasızlıktan, kafasızlıktan değil kalpsizlikten başladı. Kitabımız yerinde, kelamımız yerinde, mabetlerimiz yerinde fakat idrak kökümüz kurudu. Bir zamanlar dağın tepesinde tekbir getiren ses, şimdi betonun arasında fısıltıya döndü. Yine camilerimiz çok ama içlerinde diriltici fikir yok. Konuşanlar çok ama kavrayan az.

Batı bize fikirden önce sistemle galip geldi. Yanlışını bile nizama dönüştürdü, hatasını bile örgütledi. Biz ise en doğruyu bile dağınık bıraktık. Kendi elimizle kendi hakikatimizi sahneden düşürdük, sonra suçu tarihe, düşmana ve kadere yükledik.

Bugün çözüm, yeni bir diriliş aklı ve yeni bir diriliş iradesidir. Ne kuru slogan, ne taklitçi modernlik, ne de geçmişi tekrar eden kör gelenek çözüm üretmez. Diri bir şuur, ahlakla yoğrulmuş bir düşünce ve imanla beslenmiş bir aksiyon gerekir. Hem içe bakacağız hem dışı okuyacağız. Hem kitabımızın derinliğine ineceğiz hem hayata karşı söz söyleyeceğiz.

Çünkü mesele şudur:

Ya düşüneceğiz ve yaşayacağız, ya da başkalarının düşüncesiyle yaşamaya mecbur kalacağız.

Hakikat tükenmez ama hakikati taşıyan adam tükenirse millet de tükenir.

Ve unutmayalım:

“Şifre duruyor; eksik olan, onu çözecek adamdır.”

Selam ve dua ile.

 

 

Yorum Ekle
Adınız :
Başlık :
Yorumunuz :

Dikkat! Suç teşkiledecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

sanalbasin.com üyesidir

ANA HABER GAZETE
www.anahaberyorum.com
İşin Doğrusu Burada...
İLETİŞİM BİLGİLERİMİZ
BAĞLANTILAR
KISAYOLLAR
anahaberyorum@hotmail.com
0312 230 56 17
0312 230 56 18
Strazburg Caddesi No:44/10 Sıhhiye/Çankaya/ANKARA
Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı
Anadolu Ay Yayınları
Ayizi Dergisi
Aliya İzzetbegoviç'i
Tanıma ve Tanıtma Etkinlikleri
Ana Sayfa
Yazarlarımız
İletişim
Künye
Web TV
Fotoğraf Galerisi
© 2022    www.anahaberyorum.com          Tasarım ve Programlama: Dr.Murat Kaya