Yıllarca Garp medeniyetini yücelttik ve bunu yaparken de şark medeniyetini hep aşağıladık ve ailesini beğenmeyen çocuğa döndük. Batı trenine bindik inmeyiz diyen, ısrar eden politikacılarımız oldu ve bu ülkeyi bu kafayla yıllarca yönettiler maalesef. Halbuki Batının kokuşmuşluğunu almak yerine değerlerimizi koruyarak teknolojisini almış olsaydık bugün kimse bizim bileğimizi bükemezdi. Ama tam tersi oldu. Maalesef oldu ama son yıllarda teselli bulacağımız ve umut bağlayacağımız teknolojik hamlelerimiz, gelişmelerimiz hatta liderliklerimiz olmaya başladı. Çok şükür. Ama yeter mi elbette yetmez. Toplumumuzun gerek aile yapısında gerekse milli ve manevi değerlerindeki yıpranma ciddi boyutlarda. Eğer bu yıpranmalar tamir edilmez ise bizim diğer alanlardaki başarılarımızın hiç bir anlamı kalmaz, kıymeti olmaz. Değerleri ve İslam inancı üzerinde yükselmeyen bir güçle toplumumuz asla huzurlu olmaz, huzuru bulmaz.
Biz Müslüman bir toplumuz ve ancak İslam kalarak, İslamı yaşayarak huzur buluruz.
Öyleyse…
Hayat elbisendeki Rabbimin razı olmadığı kirlerini tozlarını tövbe fırçasıyla temizle, söküklerini, yırtıklarını tevhid ipiyle sapasağlam dik. Sağlamla ki düşman sende vakar görsün, karar görsün.
Eğer sen Rabbine tas tamam dönersen;
Nemrutların ateşi seni yakmaz, Firavunlar senin iman denizinde boğulur,
Senin cesaretin zalimler üzerine ebabil kuşu olup Cehennem kusarken, mazlumların yarasına merhem, bedenine can olursun.
Bu savrulma sana kabus, bu yozlaşma sana zûl.
Haydi uyan;
Uyan derin uykundan, kurtul yaşadığın kabusundan,
Uyumak sana acı verirken düşmanına fırsat verir bunu unutma!
Haydi uyan;
Dünyanın mazlumları seni bekler, İslam’a susamış, küfrün karanlığında bunalmış yürekler senden ışık bekler,
Haydi Uyan;
Atalarından miras kalan “Allah’ın adının cihana duyurulması” davasının sancağı senden rüzgar bekler.
Gelecek nesiller seni hayırla anmak, sana dua etmek için senden uyanmak bekler, diriliş bekler; haydi uyan.
Çek euzu besmeleni şeytanlar kaçsın rahmet yayılsın,
Sen uyan, sen uyuma.
Sen uyursan kurda kuşa yem olursun, sen uyursan tarih sayfasında toz olursun.
İşte bu yüzden var gücümle haykırıyorum;
Ne olur uyan,
Milletim uyan! Uyan Müslüman! Uyan, ne olur uyan…
Haydi uyan, haydi Bismillah
Sen uyan ki;
Tuzaklar parçalansın, oyun bozulsun
Sen uyan ki;
Kurtlar sofrası devrilip cihan yeniden kurulsun ve senin adaletini görenler Hz. Ömer dirildi sansınlar,
Sen uyan ki;
Müslüman zilletten kurtulup izzetli olsun,
Hem meydanı boş bulan zalimler seni görünce kaçacak delik arasın.
Sen öyle bir uyan ki;
Çağının köhne Bizanslarını, Romalarını yıkan Fatih ol.
Ve sen öyle bir uyan ki;
İnsanlık senin vakarından, yaşantından öyle etkilensin ki asrı saadetin kokusunu iliklerine kadar çeksin ve insanlık gerçek kurtuluşu senin dininde görsün, seni öldürmeye gelenler sende dirilsin.