Ankara'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak bugüne kadar birçok diplomatik görüşme, uluslararası toplantı ve organizasyona ev sahipliği yaptığını belirten Baran, NATO Zirvesi'nin, bu misyonun taçlandığı organizasyon olacağını vurguladı.

Baran, zirveye, Fransa, Belçika, Birleşik Krallık, ABD, Almanya, İtalya, İspanya ve Türkiye başta olmak üzere 32 NATO üyesinin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağını bildirerek, etkinliğe, diplomatlar, güvenlik uzmanları, uluslararası örgütlerin üst düzey temsilcilerinden oluşan geniş katılım beklendiğine işaret etti.

Bu zirvenin Ankara'ya sağlayacağı katkılara dikkati çeken Baran, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ankara'mız, küresel diplomasiye ev sahipliği yaparken, ekonomik potansiyelini sergilemek için tarihi fırsat yakalayacak. Üretim, ticaret ve turizm başta olmak üzere çok boyutlu potansiyelini sergileyecek. Zirve süresince Ankara'da olacak uluslararası heyetler, konaklamadan, ulaşıma, güvenlikten, iletişim ve hizmet sektörüne kadar pek çok alanda ekonomik hareketlilik oluşturacak. Ankara'mızda oteller, restoranlar, lojistik firmaları başta olmak üzere birçok sektör bu süreçte doğrudan fayda sağlayacak, şehrimizin ticareti canlanacak, ekonomik hareketliliği artacak. Ankara iş dünyası açısından da uluslararası yeni temas ve işbirlikleri için zemin oluşacak. Başkentimizin bu tarihi fırsatı en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum."

Baran, bu yıl Hollanda'nın Lahey kentinde gerçekleştirilen NATO Zirvesi'nde üye ülkelerin, savunma harcamalarını Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'larının yüzde 2'sinden yüzde 5'ine yükseltme hedefi koyduğunu hatırlatarak, zirvenin gelecek yıl savunma sanayisinin güçlü merkezlerinden, ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, MKE ve ASFAT gibi şirketlerin bulunduğu Ankara'da yapılacak olmasını anlamlı bulduğu kaydetti.