“Nereye gittiğini bilen insana dünya yol verir.”
Epitetos
Türkiye’nin köyleri, her biri keşfedilmeyi bekleyen eşsiz güzellikleriyle doludur. Tarihi evleri, dar sokakları, camileri ve bakir doğasıyla her köy, kendine özgü bir deneyim sunar. Nif, bu eşsiz yerlerden biridir. Yolu dağların arasından ipek gibi kıvrılarak tepelere uzanır. Ceviz ve kiraz ağaçlarıyla süslenen bu şirin köy, Fethiye’ye adeta doğanın bir armağanıdır. Sahil kentine olan yakınlığı sayesinde hem yazlık olarak kullanılır hem de turizmle gelişen bir cennettir. Eski taş evleri, yeni inşa edilen villalar ve bungalov tipi evleriyle köy, huzurlu dokusu ve bereketli topraklarıyla büyüleyici bir güzellik sunar.
Baharda Nif Köyü adeta gelinliğini giyer; çünkü “Nif”, “gelin” anlamına gelir. Kiraz ağaçları çiçek açar; beyazlara bürünen dallar köyün adını haklı çıkarır. Rüzgârla savrulup yere düşen çiçekler, köyün yollarını beyaz bir halı gibi örter. Kiraz, köyün en önemli geçim kaynağıdır; ürünlerin büyük bölümü yurt dışına ihraç edilir. Ceviz de bolca üretilir. Emeklilerin bir kısmı gençliğini krom madenlerinde geçirmiş, elleri nasırlı yaşlılardır; torunları ise turizm sektöründe çalışıyor ya da hâlâ emek veriyor. Böylece geçmişin emeği ile geleceğin hayalleri aynı topraklarda birleşir.
Köyde, hayallerini gerçeğe dönüştüren idealist bir kadınla tanıştım: Şule Hanım. Avukatlık mesleği yanında girişimcilik ruhunu ortaya koyarak, kendi tasarladığı butik oteli kurmuş. Köyün yüksek konumunda yer alan bu modern tesis, odaları geniş ve ferah; ailelerin ihtiyaçlarına göre farklı büyüklükte süitler ve birbirine açılabilen odalar sunuyor. Havuzu, buhar odası, saunası ve tuz odasıyla ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Tatlı bir yayla esintisi, bakir doğası, genişçe bahçeleri lüks ile zarafetin ince uyumuyla birleşiyor.
Bu otel, sadece bir iş alanı yaratmakla kalmıyor; yöre insanına istihdam sağlıyor, yerel üreticilerin ürünlerini değerlendiriyor ve misafirlere doğal gıdalar sunuyor. Gelecekte kiraz ve ceviz ürünlerini işleyen üretim tesislerinin açılmasıyla, köy ekonomisi daha da güçlenecek bir potansiyele sahip.
Nif’in hemen aşağısında Kirazlı Yayla Köyü yer alıyor. Yol üzerinde ise meşhur Nif Çeşmesi var; suyu tadıyla Fransız Evian’ını andırıyor. Karşısındaki bembeyaz dağ ise Alp Dağlarını hatırlatıyor. Anadolu’nun köyleri yalnızca yerleşim yerleri değil; köklerimizin, tarihimizin ve kültürümüzün canlı tanıklarıdır. Nif Köyü, bunun en güzel örneklerinden biridir.
Gelmek, görmek, doğanın ve tarihin kucaklaştığı bu köyleri deneyimlemek; eski taş sokaklarda yürümek, kiraz ve ceviz ağaçlarının gölgesinde soluklanmak ve insanlarının misafirperverliğini hissetmek demektir. Nif Köyü ve Anadolu’nun tüm köyleri sizi bekliyor; gelin, hem geçmişi hem de geleceği aynı anda yaşayacağınız bu eşsiz yolculuğa siz de adım atın.
Dostlukla…
aliakca2009@hotmail.com