Sosyal Medyalarda görüşmelerin içeriği ve alınan kararlar hakkında kısıtlı bilgi olmasına rağmen Erdoğan Trump görüşmesinin ardından öyle yorumlar yapılıyor ki akla ziyan. Sanki Reis dünün tecrübesiz lideri. Amerikan Başkanı Trump onu kandırdı(!)
Öncelikle Trump, Erdoğan’a hiç bir lidere göstermediği saygı ve değeri abartarak da olsa basına ve dünya kamuoyuna açık şekilde gösterdi.
Trump gibi alışılmadık bir liderin bu saygısının altındaki nedenler üzerinde düşünmek gerekir.
Bu saygı ve övgü gösterisinin altında yatan niyet Erdoğan gibi içte ve dışta çetin mücadeleleri kazanmış başarılı bir liderle dikleşerek bir şey kazanamayacağını anlayıp, yumuşak bir yol seçerek tavlama yoluna gitmek olabilir. Ancak ne Erdoğan ne de Devletin güvenlik, istihbarat ve stratejik birimlerinin başında bulunan derin devlet için bu övgülerin Türkiye’nin alacağı karar ve izleyeceği stratejilerde bir tesiri olacaktır. Başkan ve devlet kendi stratejisini uygulamaya devam edecek, ancak bazı konularda taktiksel değişikliklere gidecektir.
Amerika tarafından istenenler ne olabilir? Diye düşünürsek ilk planda akla gelenleri sıralayalım:
1. Talep; Size üretimine katıldığınız parasını verdiğiniz, pilotlarını eğittiğiniz bizim de gasp edip el koyduğumuz F35 leri verelim. Ancak bunları İsraile karşı kullanmayacağınızın ve yerli uçak projeniz olan KAAN dan vazgeçeceğinizin garantisini verin. Parantez ( böylece sizin hava savunma projelerini engellediğimiz gibi Pakistanın ve Endonezyanın da ortak uçak yapımı ve üretimi projelerini de baltalamış oluruz. ) Parantez kapandı.
2. İkinci talep: Rusyayla yaptığınız nükleer ortaklığı dondurun, ilerletmeyin, biz size nükleer enerji santrali kurarız. Parantez ( Onları aynen F 35 ve F16 verecez diye yıllarca oyaladık. Bu santrali de uzatır sündürür, senato reddetti deriz yapmayız.) Parantez kapandı.
3. Üçüncü talep: Şu Gazze vesilesiyle İsraili çok yıprattınız, Dünya’ya rezil edip, insanlık düşmanı olarak yaftalanmasına vesile oldunuz, görmezden gelin, ben Netenyahu’ya öğütlerim, bombardımana soykırıma ara verir. Parantez ( Ey Netenyahu sen sonra uygun zamanda ‘Hamas saldırdı’ deyip tekrar devam edersiniz. ) Parantez kapa
4. Dördüncü Talep: Rusya’dan İran’dan doğalgaz petrol alıyorsunuz. Size CAATSA yaptırımları uyguluyoruz. Hatta Halkbank Müdürünüzü İran Petrol Ticaretine aracılık ediyor diye hapsetmiştik. Bu ticareti tamamen sıfırlayın, biz size petrol doğalgaz verelim. Parantez ( Şu Rusya ve İranı ekonomik yönden de bir sıkıştırıp mahvedelim, ellerinde kendilerini koruyacak savunma ürününü imal edecek geliştirecek ekonomik kaynak kalmasın. Sonra Türkiye kontrolden çıkarsa petrol doğalgazını keser ümüğünü sıkarız) Parantez kapandı.
5. Talep: Suriyenin toprak bütünlüğü sağlansın ayağa kalksın diye çok istiyordunuz. Suriyeye yaptırımları kaldırdık. Bizim silahlandırıp eğittiğimiz SDG ye de emrederiz silahları bırakır Suriye Devletine entegre olur. Anlaşmaya uyar. Siz de Suriye ordusunu eğitip donatmayı bırakın zayıf ve İsraile cevap veremiyecek halde kalsınlar. Parantez ( Ey Netenyahu biz SDG yi şimdilik dizginledik, ancak onlara gizli cephanelikler bıraktık, Şara Suriyeyi güçlendirmeye kalkarsa tekrar PKK gibi onu da isyan ettirir, destekler Suriyenin başına en az kırk yıl bela ederiz.) Parantez kapandı.
Bizim nacizane düşünüp tedbir alınmasını istediğimiz dilediğimiz bu konuları Erdoğan başta olmak üzere bu ülkenin Dışişleri Bakanı, Milli İstihbarat Başkanı, Savunma Bakanı bilmiyor mu zannediyorsunuz? Karahanlılardan başlayıp Selçuklulara Osmanlılara Türkiye Cumhuriyetine uzanan 1.400 yıllık devlet tecrübemiz, birikimimiz bir zamanlar Akdenizde ticaret yapabilmek için Osmanlıya vergi ödeyen 250 yıllık Amerikadan az mı zannediyorsunuz?