Taha Suresinin 123. Ayetinde Adem Kıssası anlatıldıktan sonra Adem ve eşinin cennetten (bahçeden) çıkarılması anlatıldıktan sonra insanların birbirlerine karşı düşman olarak yeryüzüne indirildiğinden bahsedilir. İnsan doğası gereği egoist ve bencil bir yaratık olup, erkek-kadın birbirleriyle ve hem cinsleri arasında çatışma ve çekişmeyle yeryüzünde var olmuştur.
Kuran bize yeryüzünü insanlar için çevre ile uyumlu huzurlu ve barış içinde bir yurt yapmanın reçetesini verir. Reçetenin en önemli çarelerinden biri de kadın ve erkeğin birbirleriyle huzura kavuşacağı sevgi ve merhameti çoğaltıp üretecekleri evlilik kurumudur.
Kuran'a göre evliliğin ilk amaçlarından birisi : 'Rum.21 - İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunlarda düşünen kavim için ayetler vardır.'
Bu ayetten anlaşılacağı gibi insanlar evlenmek suretiyle merhamet ve sevginin kuşattığı aile hayatında ancak huzur bulurlar. Bu evliliğin duygusal tarafıdır.
Erkeklerin kadınlar üzerinde kavvam olması hukuki üstünlük anlamına gelmez.
Öncelikle Nisa 34. Ayette geçen, geleneksel tefsirlerde erkekler, kadınlar üzerinde ‘yöneticidir, hakimdir, üstündür’ diye çevrilen 'kavvam' kelimesinin Kuran'da kullanılan anlamlarına bakalım: 'Kavvam' kelimesi Maide Suresinin 8. ayetinde 'gözetici ve koruyucu' anlamında kullanılmıştır. (adaleti ayakta tutanlar, koruyanlar gözetenler: adaletin üstünde olanlar değil)
Nisa Suresinin 32. Ayetinde; ‘birbirinize üstünlük kılan şeyleri istemeyin.’ denilirken erkek veya kadınların bazı yönlerden birbirlerinden üstün olduklarını işaret edilmektedir. Erkekler, kadınlar üzerinde bir derece sahibidir denilirken de mirastan kadının bir hissesine karşılık iki hisse almalarını ve çok evlilik ruhsatını gösterebiliriz. Kadınlar için ise; mehir almaları, ev ve aile için harcama yapmamaları, çocuk yetiştirmeleri, şevkat ve merhametleri, duygusal davranmaları da onların özellikleri ve üstünlükleridir.
'Üstünlük' olarak çevrilen 'efdaliyet' kelimesi Rad 4 ayette; ‘biz yiyecekte onları üstün(farklı üstünlükler) kılıyoruz’ denilerek yiyeceklerin birbirlerine olan üstünlüğünü değil sahip oldukları farklı özellikler sebebiyle üstünlüklerine işaret edilmektedir. Sebe 10 ayette; ‘Davud’u üstün kıldık.’ denilirken Hz. Davud’un diğer resullerden üstün olduğuna değil, diğer resullerden farklı göreceli üstün özelliklerine dikkat çekilmektedir.
Erkek egemen örflerin etkisi altında kalan bazı Türkçe mealler, ayetin ilk cümlesini "Erkekler kadınlar üzerine hâkimdirler" biçiminde yanlış olarak çevirmişlerdir. "Kavama" kelimesini Kuran boyunca "gözetmek, dikkat etmek, ayakta tutmak" diye çeviren bu meallerin (4:135; 5:8; 4:127; 2:229; 20:14; 55:9) sıra kadına gelince, aynı kelimeye "hâkim, yönetici" diye anlam vermeleri, erkek egemen kültürünün Kuran çevirilerine yansıtılmasının bir örneği olarak görülebilir.
Erkekler, toplumun emniyet ve güvenliğini sağlamak görevi ve özelliği ile yaratılmışlardır. Bu görev için fiziksel biyolojik üstünlükler verilmiştir.
Kadınlar ise, toplumun ve çocukların yetiştirilmesi ve eğitimiyle görevli şevkat ve merhamet özellikleri ve üstünlükleri ile öne geçmiştir.
Ayetlerden açıkça anlaşılacağı gibi kadın ve erkek farklı özellikleriyle birbirlerinden üstündürler ancak bu insan ve kul olarak Allah nezdinde bir üstünlük değil görev dağılımının getirdiği farklı özellikler olup hukuki eşitliği ortadan kaldıran bir özellik değildir.